1 Mayıs 2021 Cumartesi

Sigortalı Sayılmayanlar

İşverenin Ücretsiz Çalışan Eşi

Ücretsiz çalışan eş, aile hukukunun öngördüğü karşılıklı yardım ödevini yerine getirdiği (MK. m.151) ve aile birliğinin yaşam düzeyini yükseltmek amacını izlediği için sigortalı sayılmamıştır (m.6/I,a) Belirtelim ki maddede sözü geçen “eş” Medeni Kanun'un karı koca olarak kabul ettiği kişilerden her biri olup evlilik birliği dışında karı koca gibi birlikte yaşayanlar bu hükmün kapsamı dışında kalırlar.

Konut içinde Yapılan islerde Çalışanlar

Konut içinde yapılan işlerde çalışanlar, belirli koşulların varlığı hâlinde sigortalı sayılmamışlardır (m.6/I, b). Bu kimselerin sigortalı sayılmamaları için aynı konutta birlikte yaşamaları ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) hısım olmaları gerekir. Çalışanlar, hısımlık koşuluna uygun düşmekle beraber, aynı konutta birlikte yaşamıyorlarsa ya da tersine aynı konutta birlikte yaşamalarına karşın bu derecede hısım değillerse sigortalı sayılmalarına herhangi bir engel yoktur. Belirtilen koşula ek olarak maddede anılan kimselerin arasına dışarıdan başka bir kimsenin katılmaması da gerekir. Sözü edilen hısımlar kapsamına girmeyen herkes, örneğin başka konutta ve ayrı yaşayan çocuk bile “başka kimse” durumundadır.

Ev Hizmetlerinde Çalışanlar

Ev hizmetlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç olmak üzere ev hizmetlerinde çalışanlar sigortalı sayılmamıştır (m.6/I, c). Ev hizmetlerinde çalışanlar deyimi, bir evin günlük işlerini yürütmek amacıyla evde çalışan ve aile bireyleri dışında kalan kimselerdir. Bunların yaptıkları işler; genellikle hizmetçilik, aşçılık, şoförlük, bahçıvanlık gibi işlerdir.

Askerlik Hizmetlerini Er ve Erbaş Olarak Yapmakta Olanlar ile Yedek Subay Okulu Öğrencileri

Askerlik hizmeti, kamu hukuku çerçevesinde gerçekleşen bir yükümlülük olup sigortalılık ilişkisi kuran bir faaliyet niteliğinde değildir. Nitekim Kanun'un 6. maddesinin (d) bendinde askerlik hizmetini er ve erbaş olarak yapanlarla yedek subay okulu öğrencilerinin sigortalı sayılmadıkları açıkça belirtilmiştir.

Kendi Ülkelerinde Sigortalı Olan Yabancılar

Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi adına ve hesabına bağımsız çalı-şanlardan yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar, 5510 sayılı Kanun'a göre sigortalı sayılmazlar (m.6/I, e).

Yapım ve Üretim işlerinde Çalışan Öğrenciler

Resmî meslek ve sanat okullarıyla yetkili resmî makamların izniyle kurulmuş bu nitelikteki öğretim kurumlarında, o meslek ya da sanatı öğretme amacıyla uygulamalı yürütülen yapım ve üretim işlerinde çalışan öğrenciler; sigortalı sayılamazlar (m. 6/I, f). Öğrencilerin sigortalı sayılmamaları, Kanun'un deyimiyle “tatbiki mahiyetteki yapım ve üretim işleri”nin gördükleri öğrenimin doğal bir sonucu olmasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlarda, esasen bir hizmet sözleşmesi ya da diğer sigortalılık ilişkisi doğuran herhangi bir faaliyetin varlığından söz edilemeyeceği için sigortalılık  niteliğini edinme durumu da söz konusu değildir. Yargıtay, bu konuda vermiş olduğu bir kararda, bizce de isabetli olarak, okulun açık olduğu dönemlerde yapılan stajı, sigortalılık kapsamında değerlendirmemiş, buna karşılık okulun tatil olduğu dönemde yapılan çalışmayı sigortalı süre olarak kabul etmiştir . Yine öğretide de isabetle belirtildiği gibi, öğrenimin doğal sonucu sayılmasına olanak bulunmayan ve açıkça öğrencinin işgücünden yararlanmayı amaçlayan üretim ve yapım işleri, okulda dahi yapılmış olsa, bunları yapan öğrencilerin sigortalı sayılması gerekir.

Sağlık Kurumlarında ise Alıştırılmakta Olan Hasta veya Özürlüler

Hastalık ve özürleri nedeniyle çalkamayacak durumda olanların eski işlerinde veya bu işlere uygun başka bir işte yeniden çalışmalarını sağlamak, sosyal güvenliğin amaçları arasında yer alır. İşte, bu gibi kimselerden sağlık kurumlarında veya rehabilitasyon merkezlerinde tedaviye almanlar, sigortalı sayılamazlar (m. 6/I, g). Zaten bu durumdakilerin iş sözleşmesi ya da diğer bir mesleki faaliyet anlamında çalışmaları söz konusu değildir; işe alıştırma, bir çalışma ilişkisi doğurmaz.

18 Yaşından Küçük Olanlar Devlet Memurları ve Bağımsız Çalışanlar

5510 sayılı Kanun'un m. 4/I, (b) ve (c) bendi uyarınca sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar, anılan bentler gereğince sigortalı sayamazlar (m.6/I, h). Öte yandan 6. maddenin 2. fıkrasında bu hükmün istisnasına da yer verilmiştir. Buna göre bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, 2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında, 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz.

On sekiz yaşından küçük olanların sigortalı sayılmamaları, sadece m.4/I, (b) ve (c) bendi uyarınca sigortalılık bakımından geçerlidir. Bir hizmet sözleşmesine göre çalışanlar, on sekiz yaşından küçük olsalar da sigortalı sayılırlar. Bu yaklaşım iş Kanunu'nun çalıştırma yaşına ilişkin hükümleri ile de uyumludur. Zira iş Kanunu'nun 71. maddesinde çalıştırma yaşı, kural olarak on beş olup, bazı koşulların varlığı hâlinde on dört yaşını tamamlayanların işçi olarak çalışma hakları bulunmaktadır.

Tarım işlerinde Süreksiz işlerde Çalışanlarla Tarımsal Faaliyette Bulunup Aylık Geliri Düşük Olanlar

Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalı-şanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanun'da tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler de 5510 sayılı Kanun'a göre sigortalı sayılmazlar (m.6/I, ı). Görüldüğü gibi bu bentte kapsam dışı bırakılanlar, iki ayrı grupta toplanacak niteliktedir. ilk grupta yer alanlar, bir iş sözleşmesine göre çalışanlardır. Ancak bu gruptakiler de kamu idarelerinde çalışanlar ve diğerleri olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Bentte düzenlenen ikinci kategori ise kendi adına ve hesabına tarım-sal faaliyette bulunanlar, bir başka deyişle tarım ve orman işlerinde bağımsız çalışanlardır.

Bağımsız Çalışanlardan Aylık Geliri Düşük Olanlar

Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler de sigortalı sayılmamaktadır (m.6/I, k). Bu hükümle bağımsız çalışanlar bakımından âdeta sigortalı sayılmamanın yolu açılmış olmaktadır. Zira ülkemizde kayıt dışılığın çok yüksek olduğu, bilinen bir gerçektir. Eğer iyi bir denetim sistemi getirilmez ve kişilerin gerçek gelirleri tespit edilemezse gerçekte sigortalı olması gereken, fakat bu istisna hüküm nedeniyle zorunlu sigorta kapsamına girmeyen pek çok kimse söz konusu olacaktır.

Kamu idarelerinin Dış Temsilciliklerinde istihdam Edilenler

Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, işverenleri tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar da 5510 sayılı Kanun'a göre sigortalı sayılmazlar (m.6/I, l).


Bağımsız Çalışanlar (m.4/1, (b)’li Sigortalılar)

Köy ve Mahalle Muhtarları

Köy ve mahalle muhtarlarının sigortalılığı, hem 5510 sayılı Kanun'da hem de 2108 sayılı Kanun'da düzenlenmiştir. 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Ya-sasının 4. maddesine göre 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması bulunmayan veya bu kapsamda aylık ve gelir almayan köy ve mahalle muhtarlarının, 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayıldıkları belirtilmiştir. Aynı şekilde 5510 sayılı Kanun'a göre de köy ve mahalle muhtarları, m.4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Görüldüğü gibi 2108 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun'dan farklı olarak köy ve mahalle muhtarlarının m.4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmalarını, Kanun'un 4. maddesinin diğer bentlerine göre bir çalışmasının bulunmaması koşuluna bağlamıştır. Bu durumda 2108 sayılı Kanun doğrudan muhtarların sosyal güvenliğine yönelik hüküm içerdiği için öncelikli yasa hükmü olduğunda, muhtarın, örneğin aynı zamanda iş sözleşmesine göre çalışması hâlinde, m.4/I, (b) bendine göre değil m.4/I, (a) bendine göre sigortalı sayılması gerekecektir. Ayrıca belirtilelim ki 2108 sayılı Kanun'a göre m.4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı sayılan bir muhtar, yeniden bu göreve seçilmez ya da muhtarlıktan ayrılırsa bu kapsamdaki sigortalılığını devam ettirme olanağına sahiptir (m.4/II).

Gelir Vergisi Mükellefi Olanlar ya da Gelir Vergisinden Muaf Olup da Esnaf ve Sanatkâr Siciline Kayıtlı Bulunanlar

Kanun'a göre 4/ (b)'li olarak sigortalı sayılmak için öncelikle bağımsız bir faaliyetin varlığı şarttır. Ancak bağımsız çalışanın sigortalı sayılması için aynı zamanda gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olması da gerekmektedir (m.4/I, b, 1). Gelir vergisinden muaf olanlar ise eğer esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iseler yine zorunlu olarak m. 4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar (m.4/I, b, 2). Ancak bu konuda 6. maddenin (k) bendini de dikkate almak gerekir. Zira söz konusu hüküm, belirli bazı koşulların varlığı hâlinde bu kapsamdaki sigortalıların sigortalı sayılmayacaklarını belirtmektedir.

Şirket Ortağı Olanlar

Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakların, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları; m. 4/I, b bendi kapsamında sigortalı sayılırlar (m.4/I, b, 3). Görüldüğü gibi, kolektif şirket, limited şirket ve adi komandit şirketle donatma iştirakinin tüm ortakları sigortalı sayılırken anonim şirket ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin ortaklarının tamamı kapsama alınmamış, anonim şirke-tin ortaklarının aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olmasını, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin ise komandite ortakların kapsama alınmıştır.

Tarımsal Faaliyette Bulunanlar

Tarımsal faaliyet, 5510 sayılı Kanun'da, kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından muhafazası, taşınması veya pazarlanması olarak ifade edilmektedir (m. 3/19). Bu kapsamda faaliyette bulunanlar da Kanun'a göre m.4/I, (b) bendi kapsamında zorunlu sigortalı sayılırlar (m.4/I, b, 4). Bu konuda da 6. maddenin (k) bendindeki istisna hükmüne bakmak gerekmektedir. Zira söz konusu hüküm, belirli bazı koşulların varlığı hâlinde bu kapsamdaki sigortalıların sigortalı sayılmayacaklarını belirtmektedir.

At Yarışları Hakkında Kanun'a Tabi Jokey ve Antrenörler

5510 sayılı Kanun'a göre 1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanun'a tabi jokey ve antrenörler de m.4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar (m.4/IV).

Devlet Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri (m.4/I, (c)’li Sigortalılar)

5510 sayılı Kanun'a göre bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa göreve başlayıp da kamu idarelerinde, m.4/I, (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili Kanun'ların (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile m.4/I, (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili Kanun'ların (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ve ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86. maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar m.4/I, (c) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Görüldüğü gibi m.4/I, (a) bendine göre sigortalı sayılmak için kamu idarelerinde yukarıda anılan biçimde çalışmak gerekmektedir.

Yukarıda anılan kişiler dışında

a) Kuruluş ve personel Kanun'ları veya diğer Kanun'lar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine ilgili Kanun'larda Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,

b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri,

c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında iken bu kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız izne ayrılanlar,

d) Harp okulları ile fakülte ve yüksekokullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksekokulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar,

e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksekokullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler hakkında da m.4/I, (c) bendi hükümleri uygulanır.