Genel Olarak
Sigortalılık niteliğinin hangi hâllerde sona ereceği, 5510 sayılı Kanun'un 9. maddesinde sigortalılığın türüne bağlı olarak gösterilmiştir.
Sigortalılık niteliğinin hangi hâllerde sona ereceği, Kanun'un 9. maddesinde gösterilmiş ve Sigortalılık türüne bağlı olarak Sigortalılık niteliğinin yitirilmesi de farklı esaslara bağlanmıştır. Bunun dışında, maddede, analık ve hastalık sigortası bakımından Sigortalılık niteliğinin yitirilişine ilişkin olarak özel hükümlere yer verilmiştir.
Kanun'un m.4/I, (a) bendine göre sigortalı sayılanların sigortalılıkları, kural olarak, hizmet akitlerinin sona erdiği tarihten itibaren sona erer (m.9/I, a). Buna karşılık Kanun'un m.4/I, (b) bendine göre sigortalı olanların sigortalılıkları, sigortalık ilişkisi yaratan faaliyetin türüne göre ayrı ayrı belirlenmiştir. Kanun'a göre gelir vergisi mükellefi olanlar için, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri; gelir vergisinden muaf olanlar için ise esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6. maddenin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalık sona erer (m.9/I, b, 1, 2). Ancak Kanun'da bu son hâl ile ilgili bir başka esasa daha yer verilmiştir. Buna göre gelir vergisinden muaf olan, ancak esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına istinaden m.4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile çalışanlar çalış-maya başladığı tarihten itibaren m.4/I, (b) bendi kapsamındaki sigortalılıklarını yitirirler (m.9/I, b, 10). Bir başka deyişle bu kişiler açısından m.4/I, (a) bendi kapsamında sigortalılık ilişkisi başlamış olur.
işte bu noktada esasında 53. maddede 6111 sayılı Kanun'la yapılan değişikliğe de değinmek gerekir. Zira daha önce de ifade edildiği gibi m.4/I, (b) bendine göre faaliyette bulunurken aynı zamanda iş sözleşmesi ile de çalışmaya başlayan sigortalının m.4/I, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı sona ermekte ve m.4/I, (a) bendine göre sigortalı olmaktadır. Bu durum Kanun gereği kendiliğinden gerçekleşmektedir. Dolayısıyla m.4/I, (b) bendine tabi bir sigortalının iş sözleşmesi ile çalışmaya başlaması hâlinde artık zaten m.4/I, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı sona ermektedir. Öte yandan daha önce de ifade edildiği gibi sigortalı isterse m.4/I, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığımı devam ettirme hakkına da sahiptir.
Kanun'un m.4/I, (b) bendine göre sigortalı olan şirket ortakların sigortalılıklarının sona ermesi ise şirketin türüne ve şirketin iflas edip etmemesi hâline göre ayrı ayrı düzenlenmiştir. Buna göre şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten; sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakların, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten; limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakların, yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten itibaren sona erer (m.9/I, b, 3).
İflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortaklardan birinin talep etmesi hâlinde mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği; ortakların talepte bulunmaması hâlinde mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sigortalılık niteliği de sona ermiş olur (m.9/I, b, 3). Ancak iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketlerin ortakların, m.4/I, (a) bendi kapsamında çalışmaya başlarlarsa çalışmaya başladıkları tarihten itibaren m.4/I, (b) bendine göre olan sigortalılıkları sona erer (m.9/I, b, 8).
Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılıkları ise tarım-sal faaliyetlerinin sona erdiği ya da 6. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği, yani sigortalının gelirinin Kanun'un öngördüğü sınırın altına düştüğü tarihten itibaren sigortalılığı sona ermiş olur (m.9/I, b, 5).
Nihayet m.4/I, (b) bendi kapsamında sigortalı olanlardan köy ve mahalle muhtarların sigortalılıkları da, muhtarlık görevlerinin sona erdiği tarihten itibaren sona erer (m.9/I, b, 6). Kanun'da bu konuya ilişkin olarak da bir istisna hükmüne yer verilmiştir. Buna göre köy ve mahalle muhtarlarından kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışmaya başlamışlarsa bu çalışmanın başladığı tarihten itibaren m.4/I, (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları sona erer (m.9/I, b, 9).
Kanun'da sigortalılık niteliğinin sona ermesine ilişkin olarak yer verilen bir başka düzenleme ise yabancı ülkede ikamet edenlere ilişkindir. Buna göre herhangi bir yabana ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına bağlı olarak o ülke sosyal güvenlik sistemine dâhil olanlar, bu durumlarının başladığı tarihten itibaren artık sigortalı sayılmazlar (m.9/I, b, 7). Hastalık ve analık sigortası uygulamasında, sigortalılık niteliği, ilgili kanun'lar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hâllerinde bu hâllerin sona ermesini; diğer hâllerde ise 9. maddenin 1. fıkrasında belirtilen tarihleri takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş saydır.
Devlet memurları (m.4/I, c) açısından ise Kanun'un m.4/I, (c) bendi kapsamın-da sigortalı sayılanların sigortalılık niteliğinin yitirilmesi de yine 9. maddede, ayrı bir bent hâlinde düzenlenmiştir. Buna göre ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hâllerde görev aylıklarının kesildiği tarihi; 5434 sayılı Kanun'un 40. maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması hâlinde, bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden ay başından (m.9/I, c, 1); diğer hâllerde ise görevden ayrıldıkları tarihten itibaren bu kapsamdaki sigortalıların sigortalılık niteliği sona erer (m.9/I, c, 2).
Sadece bazı sigorta kollarına tabi olanların sigortalı sayılmalarını gerektiren hal sona erdiğinde sigortalılıkları da sona erecektir (m.9/I, d). Örneğin stajyerin stajının sona erdiği tarih sigortalılık niteliğinin de sona erdiği tarih olacaktır.
Kanun'da sigortalılık niteliğinin sona ermesine ilişkin olarak yer verilen bir diğer düzenleme ise m.6/I, (l) bendi kapsamında olanlara ilişkindir. Buna göre çalış-makta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile irtibatlandırılanlar ya da uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde seçimini bulundukları ülke yönünde kullananlar, bu tarihten itibaren sigortalı sayılmazlar (m.9/I, e).
Tarımda süreksiz hizmet akdi (iş sözleşmesi) ile çalışanların sigortalılıkları ise m.4/I, (b), (4) numaralı alt bendi dâhil olmak üzere 4. maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarının sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer (ek m.5/II). 4. madde kapsamındaki çalışmanın sona ermesi hâlinde bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren bu madde kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar (ek m.5/III).
Sigortalılık Niteliğinin Sona Ermesine ilişkin Özel Düzenlemeler
Hastalık ve analık sigortası açısından sigortalılık niteliğinin yitirilmesi: Yukarıda yapılan açıklamalardan sigortalılık niteliğinin, kural olarak, fiili çalışma olgusuna ya da sigortalılık ilişkisi doğuran faaliyetin devam süresine bağlandığı ortaya çıkmaktadır. Bu kuralın mutlak anlamda uygulanması, sigortalı açısından önemli sakıncalar doğuracakta. İşte, yasa koyucu, sigortalıyı koruma düşüncesiyle kimi sigorta kolları açısından sigortalılık niteliğini fiili çalışma olgusuna bağlı kılmamış; sigortalılık ilişkisi doğuran faaliyetin sona ermesine karşın sigortalılık niteliğinin bir süre daha devam etmesini öngörmüştür (Güzel/Okur/Caniklioğlu, 166; Sözer, Sosyal Sigorta ilişkisi, 104 vd ).
Gerçekten SSGSSK m. 9/II uyarınca hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında, sigortalılık niteliği, ilgili Kanun'lar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hâllerinde bu hâllerin sona ermesini; diğer hâllerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır (m.9/II, a, b). Bu kural, sadece hastalık ve analık hükümlerine ilişkin bulunmaktadır; koşullar varsa öteki sigorta kolları açısından sigortalılık niteliği devam edecektir.
Genel Sağlık Sigortası Açısından: m. 60/I, (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle daha genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle bakmakla yükümlü olduğu kişiler dâhil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar (m.67/IV).