Adalet ve Hukuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Adalet ve Hukuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2015 Çarşamba

Bağımlı Tacir Yardımcıları Ticari Temsilci (Ticari Mümessil)

Bağımlı Tacir Yardımcıları Ticari Temsilci (Ticari Mümessil)
Ticari temsilci, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir (TBK m. 547). En geniş temsil yetkisine sahip olan tacir yardımcısıdır. TBK’nın 547-550. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Ticari temsilcinin atanması şekle bağlı değildir. Atama yapıldıktan sonra İşletme sahibi, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır. Ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmış olmasına bağlı değildir. Ticari temsilcinin gerçek kişi olması gerektiği genellikle kabul edilmektedir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

TACİR YARDIMCILARI

TACİR YARDIMCILARI
Faaliyet alanı ve iş hacmi genişleyen tacirler ticari işletmeleri ile ilgili faaliyetlerini yerine getirirken başka kişilerin yardımına ihtiyaç duyabilirler. Bu kişilere tacir yardımcıları denilmektedir. Tacir yardımcıları ile ilgili hükümlerin bir kısmı Türk Ticaret Kanununda bir kısmı da Türk Borçlar Kanununda bulunmaktadır. Tacir yardımcıları işletme sahibine tabi olup olmama yönünden iki gruba ayrılırlar: Bağımlı tacir yardımcıları, bağımsız tacir yardımcıları.
Bağımlı tacir yardımcıları tacirin verdiği talimatlara uymak zorunda olan, onun denetim ve gözetimi altında özellikle tacirin işyerinde çalışan yardımcılardır. Bu yardımcıların bazılarının taciri temsil yetkisi varken, bazılarının yoktur. Örneğin fabrikada çalışan işçilerin, otelde çalışan temizlikçinin taciri temsil yetkisi yoktur. Temsil yetkisine sahip olanlar ticari temsilci, ticari vekil ve pazarlamacıdır.
Bağımsız tacir yardımcıları tacirin denetim ve gözetimi altında çalışmazlar. Tacirin işletmesinden ayrı olarak tacir yardımcısının da ayrı işletmesi vardır ve kendileri de tacir sayılırlar. Ticari işletmelerinin amacı tacire aracılık etmektir, tacire geçici veya sürekli olarak yardım ederler. Bağımsız tacir yardımcıları acente, komisyoncu ve simsardır.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari Hesabın Sona Ermesi

Cari Hesabın Sona Ermesi
Cari hesap sözleşmesi; sözleşmede kararlaştırılan sürenin sona ermesi, bir süre kararlaştırılmamış ise taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması, taraflardan birinin iflas etmesi hallerinde sona erer (TTK m. 98). Sözleşme süreli olup da taraflardan biri bu süre içinde ölür veya kısıtlanırsa her iki taraf ve kanuni temsilcileriyle halefleri on gün önceden haber vermek şartıyla cari hesap sözleşmesini feshedebilir. Ancak, artan tutarın ödenmesi, hesabın kapatılması gereken tarihte istenebilir (TTK m. 99).
Taraflardan birinin alacaklısının ona ait artan tutarı haczettirdiği gün hesap kapatılarak artan tutar saptanır. Bu hâlde, borcundan dolayı haciz tebliğ edilen taraf, onbeş gün içinde haczi kaldırtmazsa, diğer taraf sözleşmeyi feshedebilir (TTK m, 100). Sözleşmeyi feshetmezse haciz ettiren kimsenin durumu cari hesaba yeni kalemler geçirilmek suretiyle ağırlaştırılamaz.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Alacağın yenilenmesi

Alacağın yenilenmesi: Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz (TTK m. 90). Çeşitli kalemlerin bir cari hesaba sadece kaydedilmiş olması, borcun yenilenmiş olduğu anlamına gelmez. Ancak, hesabın kesilmiş ve hesap sonucu diğer tarafça kabul edilmiş olması durumunda, borç yenilenmiş olur. Kalemlerden birinin güvencesi varsa, aksi kararlaştırılmadıkça, hesap kesilip sonucun kabul edilmiş olması, güvenceyi sona erdirmez (TBK m. 134).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Bütünlük ilkesi

Bütünlük ilkesi: Cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütün oluşturur. Cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılamaz. Tarafların hukuki durumunu ancak sözleşmenin sonundaki hesabın kesilmesi belirler (TTK m. 97).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Alacaklara ilişkin dava ve savunma haklarının devam etmesi

Alacaklara ilişkin dava ve savunma haklarının devam etmesi: Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma haklarını düşürmez. Sözleşme veya işlem iptal edilirse bunlardan kaynaklanan kalemler hesaptan çıkarılır (TTK m. 90).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari hesapta takas

Cari hesapta takas: cari hesaba geçirilen alacaklar kaydedildikleri zaman takas edilmezler. Hesap devresinin sonunda çıkarılan bakiyenin kabulü ile takas edilmiş olurlar.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari hesapta faiz

Cari hesapta faiz: Cari hesabın alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller gereğince, kayıt olundukları tarihten itibaren faiz işler (TTK m. 90/e). Alacak ile borç kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler. Alacak ve borç kalemleri için farklı faiz oranı uygulanırsa, önce alacak ve borç bulunur ve hangisi büyükse onun faiz oranı uygulanır. Taraflar, üç aydan aşağı olmamak şartıyla, diledikleri andan başlamak üzere faizlerin anaparaya eklenmesini kararlaştırabilecekleri gibi hesap devreleri ile faiz ve komisyon miktarlarını da sözleşme ile belirleyebilirler (TTK m. 96).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari hesapta zamanaşımı

Cari hesapta zamanaşımı: Cari hesabın tasfiyesine, kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara ya da faiz alacaklarına, hesap hata ve yanılmalarına, cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya tekrarlanan kayıtlara ilişkin bulunan davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari Hesabın Hükümleri

Cari Hesabın Hükümleri
Alacağın yenilenmesi: Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz (TTK m. 90). Çeşitli kalemlerin bir cari hesaba sadece kaydedilmiş olması, borcun yenilenmiş olduğu anlamına gelmez. Ancak, hesabın kesilmiş ve hesap sonucu diğer tarafça kabul edilmiş olması durumunda, borç yenilenmiş olur. Kalemlerden birinin güvencesi varsa, aksi kararlaştırılmadıkça, hesap kesilip sonucun kabul edilmiş olması, güvenceyi sona erdirmez (TBK m. 134).
Bütünlük ilkesi: Cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütün oluşturur. Cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılamaz. Tarafların hukuki durumunu ancak sözleşmenin sonundaki hesabın kesilmesi belirler (TTK m. 97).
Alacaklara ilişkin dava ve savunma haklarının devam etmesi: Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma haklarını düşürmez. Sözleşme veya işlem iptal edilirse bunlardan kaynaklanan kalemler hesaptan çıkarılır (TTK m. 90).
Cari hesapta takas: cari hesaba geçirilen alacaklar kaydedildikleri zaman takas edilmezler. Hesap devresinin sonunda çıkarılan bakiyenin kabulü ile takas edilmiş olurlar.
Cari hesapta faiz: Cari hesabın alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller gereğince, kayıt olundukları tarihten itibaren faiz işler (TTK m. 90/e). Alacak ile borç kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler. Alacak ve borç kalemleri için farklı faiz oranı uygulanırsa, önce alacak ve borç bulunur ve hangisi büyükse onun faiz oranı uygulanır. Taraflar, üç aydan aşağı olmamak şartıyla, diledikleri andan başlamak üzere faizlerin anaparaya eklenmesini kararlaştırabilecekleri gibi hesap devreleri ile faiz ve komisyon miktarlarını da sözleşme ile belirleyebilirler (TTK m. 96).
Cari hesapta zamanaşımı: Cari hesabın tasfiyesine, kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara ya da faiz alacaklarına, hesap hata ve yanılmalarına, cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya tekrarlanan kayıtlara ilişkin bulunan davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari Hesapta Sözleşme Süresi ve Hesap Devresi

Cari Hesapta Sözleşme Süresi ve Hesap Devresi
Sözleşme süresi: Cari hesap sözleşmesinin yürürlükte kaldığı süredir. Sözleşme belirli veya belirsiz süreli olarak yapılabilir. Süre belirli ise sona erdiğinde, belirsiz ise taraflardan birinin fesih ihbarı ile sözleşme sona erer. Sözleşme süresince tarafların alacaklılık ve borçluluk sıfatları ortadan kalkar, sözleşmenin sona ermesi halinde hesabın kesilmesi ile belli olur.
Hesap devresi: Sözleşme süresi içerisinde birden çok hesap devresi vardır. Sözleşme veya ticari teamül uyarınca, belirli hesap devreleri sonunda devre hesabı kapatılır ve alacak ile borç kalemleri arasındaki fark belirlenir. Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır. Saptanan artan tutarı gösteren cetveli alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde, Notr aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa, bakiyeyi kabul etmiş sayılır (TTK m. 94).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Cari Hesaba Geçirilebilecek Alacaklar

Cari Hesaba Geçirilebilecek Alacaklar
Kural olarak vadesi gelmiş alacaklar ve sözleşmenin yapılmasından sonraki dönemde doğan alacaklar cari hesaba geçirilebilir. Ancak taraflar anlaşırlarsa daha önceden doğmuş alacaklar ve vadesi gelmemiş alacaklarda cari hesaba kaydedilebilir. Bir ticari senedin cari hesaba kaydı bedelinin tahsil edilmesi şartına bağlıdır (TTK m. 90). Cari hesaba yazılan ancak bedeli alınamayan ticari senet sahibine geri verilerek, cari hesaptan kaydı silinir (TTK m. 91).
Bazı alacaklar cari hesaba geçirilemez. Bunlar; takas edilemeyen alacaklarla, belirli bir amaca harcanmak veya ayrıca emre hazır tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklardır.
Cari hesaba para alacakları geçirilir. Ancak aynı cinsten olmak şartıyla para dışındaki karşılıklı alacaklar da yazılabilir. Şarta bağlı alacakların cari hesaba kaydedilebilmesi için şartın hesabın kapatılmasından önce gerçekleşmiş olması şarttır, aksi takdirde alacak hesaptan çıkartılır.

 

KAYNAK: www.puuny.com

CARİ HESAP

CARİ HESAP
İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşmeye cari hesap sözleşmesi denir (TTK m. 89).
İki kişi arasında sürekli bir sözleşme ilişkisi bulunduğunda taraflar sürekli olarak birbirlerine karşı alacaklı ve borçlu olacaklardır. Her seferinde ayrı ayrı ödeme yapmak yerine alacakları takas etmek gereksiz birçok işlemi ortadan kaldıracaktır. EkoNomik yönden cari hesap nakit para dolaşımını önleyen özel bir takas rejimidir. Cari hesap para hareketlerinin izlendiği hesaptır. Cari hesap bankacılık alanında yaygın bir şekilde kullanılır. Bunun dışında sigorta ortaklıkları ile acenteleri, fabrikalar ile yetkili satıcıları veya dağıtıcıları arasında da cari hesap sözleşmesi kullanılır.
Cari hesap sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır, yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz (TTK m. 89). Cari hesap sözleşmesinde tarafların tacir olmasına gerek yoktur, taraflar tacir olmasa da Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği için ticari iş niteliğindedir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Ticari Defterlerin Hiç veya Gereği Gibi Tutulmaması

Ticari Defterlerin Hiç veya Gereği Gibi Tutulmaması

Ticari defterlerin hiç veya gereği gibi tutulmaması halinde tacire birtakım yaptırımlar uygulanır. Hukuki yaptırım defterlerin sahibi lehine delil olma niteliğini yitirmesi, aleyhe delil olmasıdır. Cezai yaptırımlar para cezaları, vergi cezaları, iflas halinde tacirin kendi kusuruyla veya hileli olarak iflas etmiş sayılmasıdır. Türk Ticaret Kanununda ticari defterlerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişilerle ilgili cezai yaptırımlar öngörülmüştür.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Ticari Defterlerin Sahibi Aleyhine Delil Olmasının Şartları

Ticari Defterlerin Sahibi Aleyhine Delil Olmasının Şartları
Ticari defterler sahibi aleyhine delil olabilir. Bunun için şu şartlar gerekir:
•   İşin taraflardan sadece biri için ticari iş niteliğinde olması, sadece birinin ticari işletmesini ilgilendirmesi yeterlidir.
•   Tarafların her ikisinin tacir olmasına gerek yoktur. Sadece ticari defterlerinin ibrazı istenen tarafın tacir olması yeterlidir. Karşı tarafın defterlerine dayanan tarafın tacir olması gerekmez.
•   Defterler kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olabilir. Kanuna uygun olarak tutulmuş defterlerdeki sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi geçerli olup bunlar birbirinden ayrılamaz. Defterler kanuna uygun tutulmuşlarsa hem lehe hem aleyhe kayıtlar delil niteliğini taşırken, kanuna uygun tutulmamışlarsa sadece aleyhe olan kayıtlar delil niteliğini taşır.
•   Açılış ve kapanış onayları bulunmayan ticari defterler sahibi aleyhine delil olur.
•   Tacirin tuttuğu ticari defterlerin içerdiği birbirini doğrulamayan kayıtlar sahibi aleyhine delil olur.
•   Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir, ancak karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
•   Tacir kendi defterlerindeki aleyhine delil oluşturan kayıtların aksini kesin delillerle ispatlarsa, bu kayıtlar aleyhe delil olma niteliğini yitirir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Ticari Defterlerin Sahibi Lehine Delil Olmasının Şartları

Ticari Defterlerin Sahibi Lehine Delil Olmasının Şartları
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olmasının şartları şunlardır:
•   Uyuşmazlığın kaynağı ticari bir iş olmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini de ilgilendirmelidir. Uyuşmazlık her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren ve ticari defterlerine kaydedilmesi gereken bir işe ilişkin olmalıdır.
•   Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir olmalıdır. Taraflardan birinin veya her ikisinin tacir olmaması halinde defterler lehe delil olarak kullanılamaz.
•   Ticari defterlerin tümü tacirin lehine delil olarak kullanılabilir.
•   Ticari defterler kanuna uygun şekilde tutulmuş olmalıdır. Ticari defterleri lehine delil olacak tacirin, tutulması zorunlu olan bütün defterleri usulüne uygun şekilde, doğru ve eksiksiz olarak tutmuş olması ve defterlerin açılış ve kapanış onaylarını süresi içinde yaptırmış olması gerekir.
•   Tacirin tutuğu bütün ticari defterler birbirini doğrulamalıdır. Tacir tarafından tutulan bütün defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesi gereklidir.
•   Karşı taraf defter tutma yükümünü hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş olmalıdır. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksine senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Ticari Defterlerin Delil Olması

Ticari Defterlerin Delil Olması
Ticari defterlerin delil olması, TTK’da değil Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir (HMK m.
222). Ticari defterler kanunda öngörülen şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda delil olarak
kullanılabilir. Bu, defter sahibinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Ticari Defterlerin Teslim ve İbrazı

Ticari Defterlerin Teslim ve İbrazı
Teslim ticari defterlerin ve ilgili belgelerin tamamının incelenme amacıyla mahkemeye verilmesi demektir. Defter ve belgelerin her tarafı mahkeme ve ilgili kişilerce incelenebilir. Çok ağır bir işlem olması nedeniyle teslim, sadece kanunda sayılan sınırlı hallerde söz konusu olur. Buna göre malvarlığı hukukuna ilişkin olan, özellikle de mirasa, mal ortaklığına ve ortaklık tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıklarda, mahkeme, ticari defterlerin teslimine ve bütün içeriklerinin incelenmesine karar verebilir (TTK m. 85).
Ticari defterlerin ibrazı teslimden farklı olarak, sadece anlaşmazlık çıkan konulara ilişkin kayıt ve belgelerin mahkemeye verilmesini gerektirir. TTK m. 83’e göre, ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Bir hukuki uyuşmazlıkta ticari defterler ibraz edilmişse, defterlerin uyuşmazlıkla ilgili kısımları tarafların katılımı ile incelenir. Gerekli görülürse, defterlerin ilgili yapraklarından suret alınır (TTK m. 84).
Saklanması zorunlu olan belgeleri, sadece görüntü veya başkaca bir veri taşıyıcısı aracılığıyla ibraz edebilen kimse, giderleri kendisine ait olmak üzere, o belgelerin okunabilmesi için gerekli olan yardımcı araçları kullanıma hazır bulundurmakla yükümlüdür; icap ettiği takdirde belgeleri, giderleri kendisine ait olmak üzere bastırmalı ve yardımcı araçlara ihtiyaç duyulmadan okunabilen kopyalarını sunabilmelidir (TTK m. 86).
getirilmemesi, tacirin cezai sorumluluğunu doğurmaz, sadece diğer tarafın defterlerindeki kayıtlardan aleyhine olanları, başka geçerli delillerle ispat etmek zorunda kalır. Aksi halde karşı taraf iddiasını ispat etmiş sayılır (HMK m. 222/5).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Defter ve Belgelerin Saklanması ve Yitirilmesi

Defter ve Belgelerin Saklanması ve Yitirilmesi
Her tacir aşağıdaki belgeleri sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür (TTK m. 82);
•   Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini,
•   Alınan ticari mektupları,
•   Gönderilen ticari mektupların suretlerini,
•   Kanuna göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri.
Ticari mektuplar, bir ticari işe ilişkin tüm yazışmalardır. Açılış ve ara bilançoları, finansal tablolar ve topluluk finansal tabloları hariç olmak üzere, yukarıda sayılan belgeler, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak kaydıyla, görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanabilirler. Bunun için aranan şartlar şunlardır:
•   Okunur hâle getirildiklerinde, alınmış bulunan ticari mektuplar ve defter dayanaklarıyla görsel ve diğer belgelerle içerik olarak örtüşsünler;
•   Saklama süresi boyunca kayıtlara her an ulaşılabilsin ve uygun bir süre içinde kayıtlar okunabilir hâle getirilebiliyor olsun.
Saklama süresi on yıldır. Bu süre, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yılsonu finansal tablolarının hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde yitirilirse tacir durumu öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür (TTK m. 82).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Finansal Tablolar

Finansal Tablolar
Tacir, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu (sırasıyla açılış bilançosunu ve yıllık bilançoyu) çıkarmak zorundadır. Açılış bilançosunda, yılsonu finansal tablolarının, yılsonu bilançosuna ilişkin hükümleri uygulanır. Tacir, gelir tablosunu hazırlar. Bilanço ile gelir tablosu, yılsonu finansal tablolarını oluşturur (TTK m. 68).
Yılsonu finansal tablolar; (i) Türkiye Muhasebe Standartlarına uyularak düzenlenmeli, (ii) Açık ve anlaşılır olmalı, (iii) Düzenli bir işletme faaliyeti akışının gerekli kıldığı süre içinde çıkarılmalıdır. Yılsonu finansal tabloları Türkçe ve Türk Lirası ile düzenlenir. Finansal tablolar, tacir tarafından tarih atılarak imzalanır (TTK m. 69-71).

 

KAYNAK: www.puuny.com