2 Eylül 2015 Çarşamba

Müsadere

Müsadere

Müsadere, yeni suçların işlenmesini önlemek amacıyla, cezaî nitelikteki hukuka aykırı fiillerden kaynaklandığı veya bunların işlenmesiyle ilgili olduğu için suç düşüncesini ve suçun çekiciliğini canlı tutan eşyaya, Devlet lehine el konulmasıdır. Eşya müsaderesini, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın veya kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşyanın; bunların ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderenin başka türlü imkansız hale gelmesi durumunda söz konusu eşyanın değeri kadar paranın, yahut; üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesi şeklinde ifade etmek mümkündür.

TCK m. 54 (Gerekçesinden): “Müsadere ve “suç nedeniyle mülkiyetin devlete geçmesi ” başlığını taşıyan yaptırımlar Tasarıda “fer’i ceza” olarak düzenlenmiştir. Bilindiği üzere müsadere, bir şeyin mülkiyetinin devlete geçmesini sonuçlayan bir yaptırımdır. Bu nedenle müsadere yanında “suç nedeniyle mülkiyetin devlete geçmesi” adıyla ayrı bir yaptırım düzenlemesi, bilimsel açıdan doğru olmadığı gibi, kavram karışıklığına da yol açabilecektir. Ayrıca, Tasarıda müsadere yaptırımı bir “ceza ” olarak öngörülmesine rağmen, “suç dolayısıyla hiç kimse mahkûm edilmese de ” müsadereye hükmedilebilmesi kabul edilmiştir. Ceza niteliğindeki bir yaptırıma, bir kimsenin mahkûmiyeti olmadan başvurulamayacağı açıktır. Belirtilen bu sakıncaların giderilmesi ve müsaderenin Anayasada yer alan mülkiyet hakkını zedelememesi için, suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen eşyanın müsaderesine karar verileceği kabul edilmiştir. işlenişinden haberdar olmaması durumunda, sahibi bulunduğu eşya bir suçun işlenmesinde kullanılmış olsa bile, müsadereye hükmedilemeyecektir. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanmış olan eşya ise, suçun icra hareketlerine henüz başlanmamış ise, sadece bu nedenle müsadere edilemeyecektir. Ancak bu eşyanın niteliği itibarıyla kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsaderesine hükmedilecektir.

•    Eşya müsaderesi (TCK m.54/1, 3 ve 4); Örneğin, suçun işlenmesinde kullanılan silahın müsaderesi,
•    Eşdeğer müsadere (TCK m.54/2): Örneğin, çalınan kimyasalların tüketilmesi halinde bunların değeri kadar paranın failden alınması,
•    Kazanç müsaderesi (TCK m.55/1): Örneğin, çalınan paraların hisse senedi olarak saklanması halinde bunların müsadere edilmesi,
•    Kaim değerlerin müsaderesi (TCK m.55/2): Örneğin, çalınan arabanın satılması neticesi elde edilen paranın müsadere edilmesi.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Güvenlik Tedbirlerinin Çeşitleri

Güvenlik Tedbirlerinin Çeşitleri
Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma


TCK m.53’te belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiştir. Bu bağlamda aşağıdaki tedbirlere yer verilmiştir:
a.   Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden men,
b.   Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan men,
c.   Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan men,
d.    Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan men,
e.    Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten men.
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirleri aşağıda belirtilen esaslara göre yerine getirilir (Tüzük m.57/2):
a.   Mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen ilâm, infaz defterine kaydedilerek infaza başlama ve bitiş tarihleri yazılır. Ancak bu tedbirlerin infazına, mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak hapis cezasının infazına başlama tarihi ile birlikte başlanır,

b.   Cumhuriyet başsavcılığınca, hapis cezasının infazına başlanacağı tarih de dikkate alınarak, bu tedbiri içeren ilâmın içeriği, tedbirin konusu ve niteliğine göre ilgili kurum ve kuruluşlar ile kolluğa bildirilir. Cumhuriyet başsavcılığınca, ayrıca infaza başlama ve bitiş tarihleri de bildirilir,
c.   TCK’nın 53. maddesinin birinci fıkrasının (a) ilâ (e) bentlerinde belirtilen yoksun bırakılma konusu faaliyet ve görevlerle ilgili olarak, tedbirin infazının tamamlanmasından sonra hükümlünün bu faaliyet ve görevlerde bulunabilmesi, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu hükümlerine göre temin edeceği adlî sicil kaydının ilgili yere ibrazı ile mümkündür.
(3) TCK’nın 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarına göre hükmedilen tedbirler, 5275 sayılı Kanunun 104’üncü maddesine göre denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğü ya da büroları tarafından yerine getirilir.

 

KAYNAK: www.puuny.com