13 Şubat 2014 Perşembe

Arabuluculuk yasasına hukukçular tepkili

Arabuluculuk yasasına hukukçular tepkili
 

Hükümetin gündeme getirdiği tasarıda, hukukçu olmayanların arabulucu  olabilmeleri eleştirildi
 

02.02.2009
 
 

Hükümetin gündeme  getirdiği Arabuluculuk Yasa Tasarısı'na hukukçulardan

tepki yağdı.  Habertürk'e konuşan İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın,

"Bu, hukuku  bilmeden racon kesmektir" derken, Avukat Hakları Merkezi

Başkanı, avukat Uğur  Poyraz, "Avukat olup da, tasarıya el kaldıran

milletvekilleri, mesleğe ihanet  etmiş olur" açıklamasını yaptı. Tasarı

kapsamında, özellikle hukukçu  olmayanların 250 saatlik eğitimle

'arabulucu' olabilmelerine imkan tanınması  eleştirildi.
 
 
 

Hükümet tarafından tartışmaya açılan ve yargının  yükünü hafifletmek ve

giderleri azaltmak amacıyla ortaya konulan "Hukuk  Uyuşmazlıklarında

Arabuluculuk Kanunu Tasarısı"na hukukçular tepki gösterdi.  Tasarının

açıklanmasının ardından İstanbul Barosu tarafından oluşturulan  komisyon

bir dizi çalışma yapararak, tasarının geri çekilmesi  yönünde

görüşbirliğine vardı. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve  bazı

avukatlar, önümüzdeki hafta Meclis'e giderek siyasi partileri ve  Adalet

Komisyonu'nu ziyaret ederek görüşlerini açıklayacak.
 
 "HUKUKU  BİLMEDEN RACON KESMEKTİR"
 

Habertürk'e konuşan İstanbul Barosu Başkanı  Muammer Aydın, "Tasarı,

Türkiye'nin koşullarına uygun bir yasa tasarısı  değildir. Bugünkü

koşullarda yargı üstü bir arayışın gerçekleştirilmesi, hele  hele bunu

hukukçu ve avukatlar dışındaki kişilerin dahil edilerek  gerçekleştirilmeye

çalışılması ve üretilecek belgenin kesinleşmiş bir yargı  kararı düzeyinde

olması, hukuku bilmeden racon kesmeye benzer. Tasarı kabul  edilerse,

hukukçu olanlara 150 saat, hukukçu olmayanlara ise 250 saat  eğitim

verilecek. Bu kadar saat eğitimle arabuluculuk sıfatı kazanılması da  ciddi

sorunlar doğuracaktır. Tüm bu gerekçelerle biz bu tasarıya  temelinden

karşıyız" dedi.
 
 "BAŞKA MESLEKTE DİKİŞ TUTTURAMAYAN  ARABULUCU OLUR"
 

Türkiye'de uzlaşma kültürünün olmadığını savunan  Aydın, "Tasarı, diğer

mesleklerde dikiş tutturamayan kişilerin buraya gelerek  meslek sahibi

olacağı bir kapıyı açar. Mahallenin kabadayısı, racon keseni de  dahil bu

kişiler, öncelikle başvuruda bulunurlar. Bu da hukuk  açısından

tehlikelidir. Tasarı, ayrıca avukatlık tekeli dediğimiz  mahkemelerde

avukatların üstlendiği rol açısından baktığımızda da sıkıntı  oluşturmakta.

Tüm ülkelerde bu tür yasalarda daha çok hukukçular rol  üstlenmişlerdir.

Ancak o ülkelerin uzlaşma kültürü de vardır. Bizde 'Git beni  mahkemeye

ver' kültürü olduğu için bunun işlemeyeceğini düşünüyoruz" diye  konuştu.
 
 "MAFYA DA DEVREYE GİREBİLİR"
 

Tasarının bir başka  olumsuz yönüne dikkat çeken Aydın, "Bu tasarı zorla

işletilmeye  çalışıldığında da, birileri eliyle kişilerin uzlaşmaya

zorlanması şeklinde  ortaya çıkacaktır. Uzlaşmayı sağlayacak kişi,

mahallede sevilen bir kişi ya  da imam da olabilir. Hatta mafya da devreye

girebilir. Uzlaşacak insanlar  zaten mahkemeye gitmeden uzlaşabilirler"

şeklinde açıklama  yaptı.
 
 "TASARIYA EL KALDIRAN, MESLEĞE İHANET ETMİŞ  OLUR"
 

İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı, avukat Uğur  Poyraz da,

"Arabuluculuk Kanunu tasarısı geri çekilmelidir. Biz arabulucuğa  karşıyız.

Bu kanuna el kaldıracak olan milletvekillerin beşte biri avukat ve  bu

tasarıya el kaldırırlarsa mesleğe ihanet etmiş olurlar. Bir ülkede  Adalet

Bakanlığı, adaletin doğru işlemesi için bütün imkanları,  personel

ihtiyaçlarını tamamen karşılar, teknolojik altyapısını hazırlar ve  sistem

işlemezse o zaman sistemin alternatifini üretirsin. Ayrıca  Türkiye'de

Atatürk'ün yaptığı en büyük devrim, hukuk devrimidir. Üniter  devletin tek

bir hukuku olsun istenmiştir. Alternatif dediğin anda ikinci bir  sistem

ortaya koyuyorsun. 250 saatlik eğitimi kim alacak mafya mı, cami  hocası mı

alacak?" diyerek tepki gösterdi.
 
 "ALTERNATİF  YARATACAĞINIZA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİN"
 

Türkiye'de şu an hakim ve savcı  sayısının 9 bine ulaştığını ifade eden

Poyraz, "Hala yüzde 40'lara varan  açığımız var. Devlet son 3 yıldır 4 bin

hakim almak için harekete geçti,  ancak son iki yılda bin civarı

hakim-savcı alındı. Almanya'da şu an 55 bin  hakim ve savcı var. Ayrıca

eğitim de önemli. Yargının uzamasının bir sebebi  de, mezunların yeterince

iyi eğitimli olmamaları. Yeni binalar yapılıyor,  ancak personel açığı var.

Bunlar yapılmayınca yargı işlemez hale geliyor.  Yargının alternatifini

yaratacağınıza şartları iyileştirin" diye  konuştu.
 
 "47 HUKUK FAKÜLTESİNİ KAPATALIM, OLSUN  BİTSİN"
 

Poyraz, sözlerini şöyle sürdürdü:
 

"250 saatlik  eğitimle arabulucu getiriyorsun. O zaman 47 hukuk fakültesini

kapatalım,  olsun bitsin. 250 saatlik eğitimle doktor da olunsun, eczacı

da. İhtilaflar  çözülürken harca tabi olacak. Adaletin tek geliri, aldığı

harçlardır. 1  trilyonluk dava açtığında, devletin bunun binde 54'ünü harç

olarak alır.  Türkiye'de adalet pahalı. O zaman harçları düşürün. Bu

tasarı, avukatlık  mesleğini ortadan kaldıracaktır. Ceza Hukuku'na da

uzlaşma kavramı getirildi,  ancak Türkiye'de şu anda uzlaşmayla biten dava

sayısı 10'u bulmadı."
       

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder