13 Şubat 2014 Perşembe

Temyiz Kanun Yolu

TEMYİZ:

Hüküm mahkemesinin kararı yalnız hukuka uygunluk bakımından  inceleme konusu

yapılır.

İncelenen vakıalar tekrar inceleme konusu  yapılamaz.

Yeni vakıalar ileri sürülemez (hükümden öce var olan  vakıalar)

Temyiz yalnız hukukun yanlış uygulandığı sebebine  dayanabilir.

Hüküm verildikten sonra meydana gelen ve hükmü etkileyecek olan  vakıalar

yargıtayda ileri sürülebilir.

Temyiz Edilebilen  Kararlar:

Kanun tarafından belirlenir.

Kural olarak ilk derece  mahkemesinin varmış oldukları bütün nihai kararlar

temyiz edilemez. İstisnai  olarak bazı nihai kararlar temyiz edilemez.

Görevsizlik kararı, yetkisizlik  kararı, dava dilekçesinin iptali kararı,

hakimin çekinmesi kararı, davanın  iptali kararı… temyiz edilebilir.

Davanın konusuz kalması halinde verilen  nihai kararlar da temyiz edilebilir.

Temyiz Edilemeyen Kararlar:

1.miktar  ve değeri 40 milyon lirayı geçmeyen menkul mal ve alacak davalarına

ilişkin  nihai kararlar kesindir. Yani miktar ve değeri 40 milyon lirayı

geçmeyen  menkul ve alacak davalarına ilişkin her çeşit hukuk mahkemesi nihai

kararları  kesindir, temyiz edilemez.

Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde  hükümde, asıl isteminin kabul

edilmeyen bölümü 40 milyon lirayı geçmeyen  tarafın temyiz hakkı yoktur.

Karşı tarafça temyiz yoluna başvurulması  halinde, temyiz hakkı olmayan

tarafın düzenleyeceği cevap dilekçesinde hükmü  temyiz etmesi mümkündür.

2.özel bir kanun hükmü ile bazı nihai kararların  kesin olduğu veya yalnız

başına temyiz edilemeyeceği kabul edilmiş  olabilir.

Temyiz edilemeyen kesin kararlara karşı temyiz yoluna başvurulursa,  kararı

veren mahkeme, temyiz isteminin reddine kendisi karar verir.

TEMYİZ  (BOZMA) SEBEPLERİ: nihai kararlar ilk derece mahkemelerinin hukuk

kuralını  yanlış uygulamış olması nedeniyle temyiz edilir.

1.maddi hukuka dayanan  temyiz sebepleri

2.usul hukukuna dayanan temyiz sebepleri

maddi hukuka  dayanan temyiz sebepleri: mesela bir haksız fiilden dolayı

tazminat  davasında, mahkeme haksız fiil şartları mevcut olmadığı halde

davalıyı  tazminata mahkum etmiştir. Bu bir temyiz sebebidir. İlliyet bağı bulunması  gerekir.

Maddi meselenin takdirinde hata edilmesi.

Usul hukukna dayanan  temyiz sebepleri: usul hukuku kurallarının yanlış

uygulanması.

1.mutlak  temyiz sebepleri: önemli usul hukuku kurallarının yanlış

uygulanması halinde,  bu yanlış uygulamanın verilen kararı mutlaka etkilediği

farzolunur ki, bu  hallere mutlak temyiz sebebi denir. Bunlar:

a) mahkemenin görevsiz  olması

b) tarafları, dava sebebi ve konusu aynı olan bir (aslında iki)  dava

hakkında birbirine çelişik kararlar verilmiş olması- birinin  bozulması

gerekir-

c) iki taraftan birinin davasını ispat için gösterdiği  delillerin kanuni

sebep olmaksızın reddedilmiş olması

d) yargı yolunun  caiz olmaması (yani idari mahkemenin görevli olması)

e) bir davaya bakması  yasak olan hakimin yargılamaya ve karara iştirak

etmesi

f) vekil ve  mümessil olmayan kişiler huzuruyla davaya bakılmış ve hüküm

verilmiş  olması

g) hüküm mahkemesinde davanın görülmesi sırasında tarflardan birince  bir

usul kuralının yanlış uygulandığını ispat edecek derecede itiraz  edildiği

halde mahkemenin bu itirazı incelememiş olması

h) hükmün  gerekçesiz olması

i) bütün dava şartlarının bulunmaması

Yargıtay bu  sebeplerden birinin mevcut olduğu sonucuna varırsa kararı bozar.

2.Nisbi  temyiz sebepleri: o usul hukuku kuralı yanlış uygulanmasaydı karar

başka  türlü verilecek idi ise, bu hal temyiz sebebi olarak kabul edilir.

İlliyet  bağı bulunması gerekir.

Örneğin gerekli olduğu halde bilirkişi incelemesi  yaptırılmadan hüküm

verilmiş olması.

Mahkemenin yapmış olduğu usul  yanlışlığı sonuç üzerine etkili olmalı. Hükmün

sonucunu etkilemeyen usul  yanlışlıkları bozma sebebi sayılmaz.

TEMYİZ YOLUNA BAŞVURULMASI:

Ancak  davanın tarfları başvurabilir.

İhtiyari dava arkadaşları, her biri hükmü  yalnız başına temyiz edebilir.

Mecburi dava arkadaşları, verilen hükmü ancak  birlikte temyiz edebilirler.

“Hukuki yararın” bulnması gerekli.

Temyiz  Süresi:

1. Asliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 15 gündür. Bu  süre

ilamın taraflardan her birine tebliğ edildiği tarihten itibaren  işlemeye

başlar.

2. Sulh mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 8  gündür. Bu süre ilamın

taraflardan her birine tebliğ edildiği tarihten  itibaren başlar.

İş mahkemelerinde süre 8 gündür. Bu süre tefhim ile  başlar.

3. Bir tarafın davayı vekil aracılığı ile takip etmesi halinde, hüküm  vekile

tebliğ edilir. Süre bu tebligat ile başlar.

4. Bu süreler geçtikten  sonra temyize başvurulamaz.

Temyiz süresini arzu ve ihtiyarı dışında bir  nedenle kaçırmış olan taraf,

eski hale getirme yoluna başvurmak ve aynı  zamanda hükmü temyiz etmek

suretiyle hükmün temyizen incelenmesini  sağlayabilir. Bundan başka, temyiz

süresini geçirmiş olan taraf, diğer  tarafın süresinde yaptığı temyiz talebi

üzerine, cevap süresi içinde hükmü  temyiz edebilir. (katılma yolu ile

temyiz)
     

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder