Anayasa’da düzenlemeye kavuşturulmuş olan “temel hak ve hürriyetler’’ Anaya-sa’nın öngördüğü çerçevede sınırlanabilmektedir. Anayasa’mn 13. maddesinde düzenlemeye göre, “ Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa ’nm ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” Anayasa, temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulmadan, Anayasa’mn sözüne ve ruhuna uygun olarak ancak kanunla sınırlandırılabileceğini hükme bağlamaktadır. Anayasa’nın m.14/1 hükmüne göre, “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”
Anayasa’da, temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulmadan, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun olarak, ancak kanunla sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir.
Her özel hakkın karşısında kural olarak bir hukuki yükümlülük (bir kişinin bir şeyi yapması, yapmaması ya da vermesi şeklindeki yükümlülük) de yer almaktadır. Örneğin satış sözleşmesinde bir taraf (satıcı) sattığı malı teslim etmekle yükümlüyken diğer taraf (alıcı) da kendi edimi olan para borcunu (malın bedelini) ödemekle yükümlüdür.
Anayasa’daki genel sınırlamaların haricinde temel hak ve hürriyetler yine Ana-yasa’da gösterilen hallerde ayrıca özel sınırlamaya da tâbi tutulabilmektedir (örn. m.23/3, m.26/2, m.28/3, m.33/3, m.34/2, m.35/2, m.51/2, m.63/2).
Kamu hakları ile ilgili olarak daha kapsamlı bilgi edinebilmek için, yararlı bir kaynak olarak Hukukun Temel Kavranılan adlı kitaba bakabilirsiniz. (Kemal Gözler, Bursa: Ekin Kitabevi, 2010)
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder