Bir kimse hakkında başka başka hükümler verilmiş ve fakat mahkemece söz konusu hükümlerin ne şekilde infaz edileceğine ilişkin olarak bir karar verilmemişse bu yönde bir kararın verilebilmesi için mahkemeye başvurmak yani bir dava açmak gerekir.
Cezaların içtimaının mümkün olabilmesi için;
• Aynı fail tarafından birden fazla suçun işlenmiş olması (aynı failin işlemiş olduğu birden fazla birbirinden bağımsız olan suçlar, kanunun aynı hükmünü ihlal etmiş olabileceği gibi, değişik hükümler de ihlal edilmiş olabilir.)
• Suçların içtimaının mümkün olmaması, yani suçların birbirinden bağımsız olması,
• Suçlar neticesinde hükmedilen cezaların infaz edilebilir olması yani cezaların düşme, ertelenme gibi sebeplerle infaz kabiliyetini yitirmemiş olması, gerekir.
TCK’da cezaların içtimaına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Onun yerine CGTİHK m.99 şu düzenlemeyi getirmektedir:
Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107’nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir (CGTİHK m.99).
Bu maddeden de anlaşılacağı üzere;
• Mahkeme fail hakkında hüküm tesis ederken her suçun cezasını ayrı ayrı kararında belirtecektir. Bu cezalar toplanmayacak varlıklarını bu şekilde koruyacaklardır. Bu şekilde her bir cezanın bağımsızlığını koruyacak olmasının düzenlenmesi yerinde olmuştur. Çünkü özellikle mahkumiyetin cezai neticelerinin, ceza zamanaşımın, takdiri indirim oranının toplam ceza üzerinden değil her bir ceza bakımından ayrı ayrı hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca adlî sicile kayıtlar da toplam cezanın kaydı şeklinde değil her bir cezanın ayrı ayrı kaydı şeklinde olmaktadır.
• Kişi hakkında başka başka kesinleşmiş cezalar var ise, koşullu salıverme hükümlerinin uygulanabilmesi için mahkemeden toplama kararı alınır. Burada toplama talebini savcı veya hükümlü yapacaktır.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder