Milletlerarası naklin kaynaklarını iç hukuk ile milletlerarası hukuk normları oluşturmaktadır. Bu konuda iç hukuk bakımından 1984 tarih ve 3002 sayılı Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkûmiyetlerinin İnfazına Dair Kanun, milletlerarası hukuk bakımından ise Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki ikili sözleşmeler, Hükümlülerin Nakline Dair Sözleşme ve bu sözleşmeye Ek Protokol dikkat çekmektedir.
Nakil Prosedürünün Başlaması Bir Anlaşmanın Varlığı
Hükümlünün nakli, ilgili ülke ile aramızda çok ya da iki taraflı sözleşmenin varlığına, eğer bulunmuyorsa karşılıklılık ilkesine göre mümkün olabilmektedir.
Talep
Sözleşme hem hüküm, hem de nakil devletine talepte bulunma yetkisi tanımaktadır. 3002 sayılı Kanun m.3/1 bent 1, Türk’ün yurda getirilmesi için yabancı ülke makamınca talepte bulunulmasını, yabancının ülkesine nakledilebilmesi için de Türkiye’nin talepte bulunmasını öngörmektedir.
Sözleşmeye göre hükümlü de hüküm devletine ya da yerine getiren devlete nakil talebinde bulunabilir. Yine hükümlünün eşi, çocukları, kardeşi ya da babası ve temsilcisi de nakil talebinde bulunabilir.
Naklin Koşullan
Hükümlülerin Nakline Dair Avrupa Sözleşmesine Göre
Hükümlülerin Nakline Dair Avrupa Sözleşmesi m. 3 hüküm devleti ile yerine getiren devletin naklin yapılmasında anlaşmaları önkoşulunu getirmektedir. Buna göre hüküm devletinin nakil talep etmemesi ya da hükümlünün veya yerine getirme devletinin talebi üzerine nakil talebinde bulunmayacağını bildirmesi veyahutta yerine getiren devletin ilgilinin naklini talep etmemesi veya talep teklifini kabul etmediğini bildirmesi halinde naklin ön koşulu gerçekleşmez.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder