Genel Olarak
Rekabet hukukunda birleşme ve devralma kavRamları diğer hukuk dallarından farklı şekilde yorumlanmaktadır. Ticaret hukukunda veya borçlar hukukunda birleşme veya devralma olarak düzenlenmeyen bazı durumlar rekabet hukuku açısından denetime tabi birleşme veya devralma olarak kabul edilebilmektedir.
Rekabet hukuku bir teşebbüsün diğer bir teşebbüsle birleşmesi veya bir teşebbüsün diğer bir teşebbüs tarafından devralınmasının hukuki biçimi ile ilgilenmemekte, birleşme veya devralmanın ekoNomik yönü ile ilgilenmektedir. Kanun’un ilgi odağını, ekoNomik yoğunlaşma oluşturmaktadır. EkoNomik yoğunlaşmanın yasaklanabilmesi için, onun hangi kalıp içinde yapılmış olduğunun bir önemi yoktur.
Rekabet Kanunu ile birleşme ve devralma yoluyla bir teşebbüsün hakim duruma gelmesi veya hakim durumunu güçlendirmesi yasaklanmıştır. Ancak, Kanun’da, teşebbüslerin hangi yoldan olursa olsun, hakim duruma veya tekel konumuna gelmelerini yasaklayacak bir düzenlemeden de kaçınılmıştır. Bir teşebbüs kendi iç dinamiği, verimli çalışması, yeni tekNoloji bulması gibi çeşitli nedenlerle hakim duruma gelebilir. Böyle durumlarda bu teşebbüsü cezalandırmak uygun değildir.
Yasaklama Sebepleri
“Bir ya da birden fazla teşebbüsün hakim durum yaratmaya veya hakim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmesi veya herhangi bir teşebbüsün veya kişinin diğer bir teşebbüsün veya kişinin malvarlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını yada kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları miras yoluyla iktisap durumları hariç olmak üzere, devralması hukuka aykırı ve yasaktır”.
Görüldüğü üzere 7 nci madde iki yasaklama hali öngörmektedir. Birincisi, birleşme ve devirle ‘hakim durum yaratmak’, ikincisi ‘mevcut hakim durumu güçlendirmek’tir.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder