İdârenin özel hukuk sözleşmelerinin akdî hükümlerinden kaynaklanan davalar, adlî yargıda çözülecektir. Çünkü idârenin özel hukuk sözleşmelerinin akdî hükümleri açısından taraflar arasında eşitlik söz konusudur.
İdârenin özel hukuk sözleşmelerinin imzalanmasından önce izlenmesi gereken idârî usuller çerçevesinde yapılan ve sözleşmeden ayrılabilen işlemlerden kaynaklanan davalar ise idârî yargıda açılacaktır (Gözübüyük-Tan, 1998, s.413-415; Özay, 1996, s.420).
Özellikle, idârenin özel hukuk sözleşmelerinden önce yapılan ve sözleşmeden ayrılabilen işlemlere karşı örneğin ihale sürecindeki idârî işlemlere karşı açılan iptal davası sonucunda iptal kararı verilmişse, bu durumun imzalanan sözleşmenin geçerliliğine olumsuz etkisi olmaz. Çünkü, sözleşmeler tarafların karşılıklı irâde açıklamalarıyla oluşmaktadır. Bu gibi durumlarda yapılması gerekenleri idâre ile sözleşmeci birlikte kararlaştırırlar. Bu durumda üç şey yapılabilir: Birincisi, idâre iptal edilen veya yürütülmesi durdurulan ayrılabilir işlemin yerine hukuka uygun yenisini yapabilir. İkincisi, iyi niyetli olan sözleşmecinin zararını idâre tazmin ederek sözleşmeyi fesih edebilir. Üçüncüsü taraflar adlî yargıya başvurarak sözleşmenin fesih edilmesini isteyebilirler.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder