Kamu hizmeti imtiyazı, nihayetinde bir idârî sözleşmeye göre Türk hukukuna göre kurulmuş bir aNonim şirkete kamu hizmeti kurdurulup işlettirilmesini içermektedir.
İdâre hangi sözleşme olursa olsun sözleşmenin karşı tarafını serbestçe belirleyemez. Özellikle idâre, özel hukuk sözleşmelerini yaparken, büyük ölçüde ihale yöntemlerini takip etmek zorundadır. Bununla birlikte kamu hizmeti imtiyazı sözleşmeleri açısından durum biraz farklıdır. Kamu hizmetinin yürütülecek olması, imtiyazcıya bazı kamusal yetkilerin tanınacak olması, imtiyazcının aczi durumunda idârenin sorumluluğunun bulunması; imtiyazcının belirlenmesi konusunda idâreye geniş takdir yetkisinin tanınmasını gerektirmiştir (Akyılmaz-Sezginer-Kaya, 2009, s.468).
İdârenin, imtiyaz konusuna yer veren yasalardaki karar alma yöntemlerine uyarak, müzakere yoluyla imtiyaz sözleşmesi imzalayacağı Türk hukukuna göre kurulmuş aNonim şirketi belirlerken, kamu yararı, rekabet, eşitlik ve açıklık gibi ihale yöntemine egemen olan ilkelere göre hareket etmesi gerekir (Akyılmaz-Sezginer-Kaya, 2009, s.469). Ancak idâre, imtiyazcmm belirlenmesinde, kamu yararını gerçekleştirme açısından baştan sona ihale yöntemlerini de izleyebilir çünkü bunu yasaklayan bir yasa hükmü yoktur.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder