2 Aralık 2015 Çarşamba

Kamu Alacaklarmm Tahsili

Kamu Alacaklarmm Tahsili
İdâre, kamu gücü ve re’sen icra yetkileriyle donatılmıştır. Bunun nedeni idâre işlevinin, kamu hizmeti yürütülerek ve kamu düzenini sağlayarak, kamu yararını gerçekleştirmekte olmasıdır. Bundan dolayı, idâre işlevini yerine getirmekle görevli olan, kamu gücü ve re’sen icra yetkileriyle donatılmış kamu tüzel kişilerinin, kamu alacaklarının tahsili için bireyler gibi icra dairelerine başvurmalarına gerek olmamalıdır. Bir başka deyişle, idâreye kamusal alacaklarını tahsil edebilme açısından özel kişilere göre bir üstünlük ve ayrıcalık tanınmalı ve böylece kamusal alacakların güvence altına alınması sağlanmalıdır. Acaba yasa koyucu bu gerekliliğe tam olarak uymuş mudur? Bu sorunun yanıtı “hayır”dır. Bazı kamu tüzel kişilerinin kamusal alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Bu kanunun adına bakıp da bütün kamu tüzel kişilerinin kamusal alacaklarının tahsilinin bu kanuna göre olacağını düşünmek yanlış olur.

6183 sayılı Kanunun 1. maddesi, “Devlete, vilayet hususi idârelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idârelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur” hükmünü taşımaktadır. Bu hükümden anlaşıldığına göre, 6183 sayılı Kanunun düzenlediği özel tahsil yöntemini sadece devlet genel idâresi, il özel idâreleri ve belediyeler uygulayabilir. Bunun dışındaki tüm kamu tüzel kişileri, her türlü alacaklarını İcra-Iflâs Kanununun öngördüğü yönteme göre tahsil edeceklerdir. Örneğin üniversiteler birer kamu tüzel kişisidir ve öğrencilerden aldıkları “cârî hizmet katkı payı” da birer kamusal alacaktır (Yıldırım, 1998, s.147-153). Fakat bu parayı ödemeden her nasılsa kayıt yaptıran veya kayıt yenileyen öğrenciden bu paranın tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun öngördüğü tahsil yöntemleri uygulanamaz.

Ancak, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında olmayan kamusal alacakların da bu kanunun öngördüğü usullerle tahsil edilmesine Anayasal bir engel yoktur. Fakat 6183 sayılı Kanunun kapsamında sayılmayan diğer kamusal alacakların bu kanun kapsamında öngörülen yöntemlerle tahsil edilebilmesi için yasa koyucunun bunu açıkça öngörmüş olması gerekir. Çoğu zaman da bunu öngörmektedir. Örneğin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88. maddesi Sosyal Güvenlik Kurumunun prim alacaklarının ve Kamu İhale Kanunun 53. maddesine göre Kamu İhale Kurumunun tahsil edilemeyen gelirlerinin tahsilinde, 6183 sayılı Kanundaki bazı tahsil yöntemleri açıkça kabul edilmiştir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder