Taşınmazlar bakımından da ipoteğin paraya çevrilmesi için ilamsız veya ilamlı icra takibi yapılabilir. Hangi takip yolunun işletilebileceği bakımından ipoteğin niteliği önem arz eder. Takip konusu olacak üst sınır (limit) ipoteğiyle güvence altına alınmışsa, alacaklı (kredi kurumlarına ilişkin istisnai düzenleme hariç) ancak ilamsız icra takibi yapabilir. Alacak ana para ipoteği ile teminat altına alınmış ve ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içermekteyse, alacaklı elinde bir ilam bulunmasa dahi, İcra ve İflas Kanunu’ndaki özel düzenleme gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapabilir.
Alacak hakkı veya ipotek, bir ilam veya ilam niteliğinde belgeye dayanmıyorsa, anapara ipoteklerinde ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermemekteyse veya alacak üst sınır ipoteği ile güvence altına alınmışsa, ipotek alacaklısı ancak ilamsız takip yoluna başvurabilir. İlamsız takipte, alacaklının takip talebini alan icra müdürü, ipotek akit tablosunun takip talebine eklenmişse, bir ödeme emri düzenleyerek borçluya ve ipotekli taşınmazın sahibi üçüncü kişi ise ayrıca üçüncü kişiye tebliğ eder (İİK m. 149/b). Borçlu veya ipotekli taşınmazın sahibi, takibe karşı koymak isterse, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde, icra dairesinde itiraz edebilir; itiraz ile takip kendiliğinden durur. İpotek resmi bir senetle tespit edilmiş olduğundan, borçlu takip alacaklısının ipotek hakkına itiraz edemez (İİK m. 150). Ödeme emrine itiraz ve itirazın kaldırılmasında uygulanacak usul, bu takip yoluna özgü hükümler dışında, genel haciz yoluyla takipteki gibidir.
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip ise üç şekilde yapılabilir:
Alacak veya ipotek ya da her ikisi bir ilam veya ilam niteliğinde belgeye bağlanmış ise, ilamlı icra takibi yapılabilir. Bu durumda ilamlı icra takibine ilişkin hükümler kıyasen burada da uygulanır.
Alacak bir ilam veya ilam niteliğinde belgeye bağlanmış olmasa dahi, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermesi halinde de ilamlı icra takibi yapılabilir. Bu imkandan yararlanabilmek için aşağıdaki üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:
• Alacağı güvence altına almak için ana para ipoteği kurulmuş olmalı,
• İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içermeli,
• Talep konusu alacak muaccel hale gelmiş olmalıdır.
İcra müdürü üç şartın da gerçekleştiğini tespit ederse, borçluya ve üçüncü kişinin taşınmazı üzerinde ipotek kurulmuşsa, ipotekli taşınmazın sahibi üçüncü kişiye icra emri göndermelidir. Borçlu, icra emrinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirmezse ve aynı süre içinde borcunu ödemezse, alacaklı ipotekli taşınmazın satılmasını isteyebilir (İİK m. 149).
İcra ve İflas Kanunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, kredi kurumları bakımından da özel bir düzenleme içermektedir. Buna göre, kredi kurumları (bankalar), İİK m.150ı’daki şartların gerçekleşmesi halinde, alacak bir ilama veya ilam niteliğinde belgeye dayanmasa ve ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermese dahi ilamlı icra takibi yapabilirler.
Rehnin veya ipoteğin paraya çevrilmesi sonucunda, alacaklı alacağını tamamen tahsil edemezse veya edemeyeceği anlaşılırsa, alacaklıya rehin açığı belgesi verilir (İİK m. 152/1). Rehin açığı belgesi borç ikrarını içeren senet niteliğindedir (İİK m. 152/4). Alacaklı rehin açığı belgesine dayanarak, borçluya karşı haciz veya iflas yoluyla takip yapabilir. Alacaklı bir yıl içinde haciz yoluyla takip yaparsa, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine gerek olmadığından, doğrudan borçlunun mallarının haczedilmesini talep edebilir.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder