30 Aralık 2015 Çarşamba

Ticari İşletmenin Devri

Ticari İşletmenin Devri
İşletmenin devri malvarlığı unsurlarının tamamını kapsar. TTK m. 11/3’e göre; “ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir”. İşletmenin hem aktifleri hem pasifleri devir kapsamına girecektir. İşletmenin devri kural olarak bütün unsurları kapsamakla birlikte bu her zaman şart değildir. Bazı unsurlar kapsam dışı bırakılabilir. Önemli olan devredilen unsurlarla bir işletmenin varlığından ve bunu işletebilme imkânından söz edilebilsin. Asgari şartlar için bu yeterlidir. Bu bakımdan taraflar anlaşarak bazı unsurları devir kapsamı dışında bırakabileceklerdir.
Ticari işletmenin devri tüm aktif ve pasifleri kapsayan bir işlemdir. Ancak içeriğinde borcun nakli de yer almasına rağmen işletmeden alacaklı olanların rızası aranmaz. Ticari işletmenin devri için devir sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin devrinde bazı özel kanunlar gereği başka bazı koşulların yerine getirilmesi de gerekebilmektedir. Örneğin, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili tebliğler uyarınca bir işletmenin devri veya başka bir işletme ile birleşmesi için izin alınması gerekiyorsa bu işlemler için Rekabet Kurulu’ndan izin alınması icap etmektedir. Üçüncü kişilere de devrin hüküm ifade etmesi ve devralanın işletme borçlarından dolayı sorumluluğunun başlayabilmesi için devrin alacaklılara ihbar veya Türkiye Ticaret Sicili Gazetesiyle ilan edilmesi gerekmektedir. (TBK m. 202,/1).
Ticari işletmesini devreden tacir, devirden dolayı ticareti bırakmış olacağından tacir sıfatını kaybeder. Ancak İcra İflas Kanunu madde 44 uyarınca ticaretin terkinin ilan edilmesinden itibaren bu kişi bir yıl daha borçlardan iflas yoluyla takip edilebilir. Devralan kişi işletmeyi devraldığını üçüncü kişilere veya alacaklılara ihbar ettiği andan itibaren işletmenin daha önceki borçlarından sorumludur. Devreden ise devrin ilan veya ihbarına kadar doğan borçlardan dolayı devralanla birlikte iki yıl süreyle müteselsilen sorumludur. Bu iki yıllık süre, muaccel (vadesi gelmiş) borçlarda devrin ihbar veya ilan edildiği tarihten itibaren başlar. Müeccel (vadesi gelmemiş) borçlarda ise, vade gününden itibaren iki yılın geçmesiyle devredenin sorumluluğu sona erer.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder