Tarihi olarak ve günümüzde yaşayan belli başlı hukuk sistemlerine kısaca değinelim.
Roma-Germen Hukuku
Roma hukukuna dayanan ve kara Avrupa'sında hala uygulanan hukuk sistemidir. Bu sistem önceleri daha ziyade geleneklere dayanmaktadır. Justinianus'un Corpus İuris Civilis adlı eserinde temel ilkeleri belirtilen kurallarla kişiler arası hukuki ilişkileri düzenleme amacındadır. Tarihi gelişimi içinde kamu hukuku da sistemin diğer önemli bölümü haline gelmiştir. Almanya, İtalya ve Fransa hukukları Roma hukukuna dayanır. Türkiye Cumhuriyeti de iktibas yoluyla Roma hukukunu benimsemiştir.
Anglo-Sakson Sistemi (Common Law): İngiltere'de XI. yy'dan itibaren Roma hukukunun etkisi dışında gelişmeye başlamıştır ve günümüzde Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanılmaktadır.
Sistem hakimlerin içtihadına dayanmaktadır ve Kara Avrupa'sındaki yasalaştırma (kodifikasyon) hareketleri dışında kalmıştır 19.Asırdan itibaren çok sayıda yasa çıkarılmış olsa da vaka hukuku (case law) karakterini sürdürmektedir.
İslam Hukuku
İslam dininin temel ilkelerine ve yorumlarına dayanan ve tarihte İslam toplumlarınca uygulanmış, bugün bazı İslam ülkelerinde uygulanan bir hukuk sistemidir. Temel kaynakları Kitap, sünnet, icma ve kıyastır
- Kitap: Kur'ân-ı Kerim,
- Sünnet: Hz. Peygamberin sözleri, fiil ve onayları,
- Ümmetin icma'ı: Peygamberimiz'in vefatından sonra, herhangi bir dönemde yaşayan müçtehitlerin, uygulamayla ilgili bir konunun çözümünde görüş birliğine varmaları,
- Fakihlerin kıyâsı: Hukukçuların, bilinen iki şeyden, hakkında nass bulunanın hükmünü, aralarındaki nedensellik benzerliğinden dolayı hakkında kural bulunmayan şey (ya da olaya) yorum yaparak uygulamasıdır. "Kıyas" yoluyla geliştirilen fetvalar nedeniyle İslam Hukuku Common Law'a benzemektedir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde ülkemizde, ağırlığı İslam hukukuna dayanan karma bir sistemin bulunduğu görüşü egemendir; Dini hukuk yanında örfi hukuk da gelişmiştir. Hâkimler için bir el kitabı ihtiyacından hareketle İslam Hukukunun özel hukuka ilişkin temel kuralları ve çok sayıda fetva 19.yy'ın 3.çeyreğinde bir komisyon tarafından derlenip Padişah iradesi ile yürürlüğe konmuştur. Kısaca Mecelle olarak anılan bu eser, Türkiye'de 1926'ya kadar uygulanmıştır.
Sosyalist Hukuk
Üretim araçları üzerinde özel mülkiyetin ve miras hakkının tanınmadığı, bu nedenle özel hukukun gelişmediği bir hukuk sistemidir. Rus (Ekim 1917) Devrimi sonrasında sistemleştirilmiş olup sosyalist düşünce hukuku bir üstyapı kurumu olarak gördüğünden ideal komünist düzende tümüyle ortadan kalkacağı savunulmuş ancak 80 yıllık Sovyet ve Doğu Bloku uygulaması bunu başaramamıştır. Günümüz sosyalist ülkeleri çoğunlukla arayış/geçiş görüntüsü vermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder