2 Eylül 2015 Çarşamba

İzleme Kurulları Tarafından Yapılan Denetim

İzleme Kurulları Tarafından Yapılan Denetim

Ceza infaz kurumlan ile tutukevlerinin sivil toplum denetimine açılmasını sağlamak amacıyla 14.6.2001 tarih ve 4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumlan ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu ve Yönetmeliği çıkarılarak yürürlüğe girmiştir.
İzleme kurulları, ceza infaz kurumlan ve tutukevlerinin yönetim, işleyiş ve uygulamalarını yerinde gören, inceleyen, bilgi alan ve saptadıklarını rapor haline getirerek yetkili ve ilgili mercilere veren kurullardır.

İzleme Kurullarının Kurulması
İzleme kurulları, bulundukları yargı çevresinde ceza infaz kurumu veya tutukevi olan her adlî yargı adalet komisyonunca kurulur. O halde izleme kurulunun yetki alanı adlî yargı adalet komisyonunun yargı çevresi ile sınırlıdır. Aynı yargı çevresi içinde birden çok ceza infaz kurumu ve tutukevi bulunması halinde, buna uygun sayıda izleme kurulu kurulabilir. Bu durumda, her izleme kurulunun yetki alanı adlî yargı adalet komisyonunca belirlenir. İzleme kurulu, başkanla birlikte beş üyeden oluşur. Üyeler, dört yıl için seçilir. Süresi dolan üyenin yeniden seçilmesi mümkündür.

İzleme Kurulu Üyelerinde Aranacak Nitelikler
İzleme kurullarına başkan ve üye seçilebilmek için 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda öngörülen genel şartlara ek olarak aşağıdaki nitelikler aranır:
1.   Otuz beş yaşını doldurmuş olmak,
2.    Tıp, eczacılık, hukuk, kamu yönetimi, sosyoloji, psikoloji, sosyal hizmetler, eğitim bilimleri ve benzeri alanlarda en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olmak ve mesleği ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarında ya da özel sektörde en az on yıl çalışmış bulunmak,
3.    Kişisel nitelikleri ile çevresinde dürüst, güvenilir ve ahlaklı olarak tanınmış olmak,
4.   Herhangi bir siyasî partinin merkez, il veya ilçe teşkilâtlarında görevli bulunmamak.
Buna karşılık şu kişiler İzleme Kurullarına seçilemez:
1.    Ceza infaz kurumları ve tutukevleri ile ilgili ihale, alım, satım ve benzeri hukukî ilişkilere taraf olanlar,
2.   Görev yapacakları ceza infaz kurumları veya tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklulardan birisinin işlediği suçtan kendileri veya ikinci derece dahil hısımları zarar görenler,
3.    Görev yapacakları ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki hükümlü ve tutuklulardan biri ile aralarında evlilik, vesayet veya ikinci derece dahil hısımlık ilişkisi bulunanlar.

İzleme Kurulu Üyelerinin Seçimi ve Andiçmesi
İzleme kurullarının üyeleri, yukarıdaki niteliklere sahip olan kişilerden re’sen veya o yerdeki ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının görüşleri alınarak ya da o yerin en büyük mülkî âmirinin yardımıyla belirlenecek olanlar ile doğrudan başvuranlar arasından adlî yargı adalet komisyonunca oybirliğiyle seçilirler.
Üyeler, adlî yargı adalet komisyonunun önünde and içerek göreve başlarlar.

İzleme Kurullarının Görevleri
İzleme kurullarının görevleri şu şekilde ifade edilebilir:
• Ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki infaz ve ıslah uygulamalarına ilişkin işlem ve faaliyetleri yerinde görmek, incelemek, yönetici ve görevlilerden bilgi almak, hükümlü ve tutukluları dinlemek,
•   Ceza infaz kurumlan ve tutukevlerinde infaz ve ıslah, hükümlü ve tutuklularm sağlık ve yaşam koşullan, iç güvenlik, sevk ve nakil işlemleri ile ilgili olarak gördükleri aksaklık ve eksiklikleri yetkili mercilere bildirmek,
•   Ceza infaz kurumları ve tutukevleri ile ilgili tespitlerini ve aldıkları bilgileri değerlendirerek en az üç ayda bir rapor düzenleyip bunları Adalet Bakanlığı’na, izleme kurullarının bulunduğu yargı çevresindeki infaz hâkimliği ile Başsavcılığa ve gerektiğinde TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu Başkanlığı’na göndermek,
•   Yasalarla verilen diğer görevleri yapmak.
Bununla birlikte izleme kurulu üyeleri, görevleri sırasında edindikleri bilgileri ve düzenlenen raporları yetkili mercilerin izni olmaksızın açıklayamazlar.

İzleme Kurullarının Çalışma Yöntemi
İzleme kurulu, ilgili olduğu ceza infaz kurumu veya tutukevini en az iki ayda bir olmak üzere, gerekli gördüğü her zaman ziyaret edebilir. Her izleme kurulu, en az iki ayda bir olağan olarak toplanır. Ayrıca, başkanın gerektiğinde re’sen veya üye tamsayısının salt çoğunluğunun görüşülecek konuyu belirten yazılı istemi üzerine, kurulu olağanüstü toplantıya çağırması mümkündür.

İzleme Kurulu Üyeliğinin Sona Ermesi
Aşağıdaki hallerde izleme kurulu üyelerinin görevine adlî yargı adalet komisyonunca son verilir:
1.   İzleme kurulu üyeliğine seçilme şartlarını sonradan kaybetmek,
2.   İzinsiz veya haklı bir mazereti olmaksızın bir yıl içinde iki toplantıya katılmamak,
3.   Hastalık veya diğer bir nedenle görevini yapmakta acze düşmek.
4.   İzleme kurulu üyeliğiyle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmak.
Görevine son verilenler, bir daha izleme kurulunda görev alamazlar.
Herhangi bir nedenle boşalan üyeliklere, en geç iki ay içinde aynı usulle yeni üye seçilir.
Nihayet izleme kurulunun görevi ile ilgili olarak kurul üyelerine karşı işlenen suçlar hakkında Devlet memurlarına karşı işlenen suçlara, kurul üyelerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında Devlet memurlarının işledikleri suçlara ilişkin hükümler uygulanır. İzleme kurulu üyelerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı soruşturma izni, adlî yargı adalet komisyonu başkanınca verilir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

İnfazın Denetlenmesi

İNFAZIN DENETLENMESİ
İnfaz Hâkimliği Tarafından Yapılan Denetim


İnfaza ilişkin şikâyetler İnfaz hâkimlikleri tarafından incelenir. İnfaz hâkimliği kurumu, hâkimin infaza katılması düşüncesinin ilk kez ortaya atıldığı 1937 tarihli Uluslararası Ceza Hukuku Kongresinde cezaların infazının sürekli olarak denetim ve gözetim altında bulundurulması düşüncesinden doğmuştur. İnfaz aşamasında uygulamada yaşanan sorunlar dikkate alındığında çok gerekli bir kurum olduğu söylenmelidir.
İnfaz hâkimliğinin amacı cezanın ya da tutuklamanın infazından kaynaklanan uyuşmazlıkları çözerek infazın özellikle hükümlünün kişiliğine uydurulmasını ve böylece insanca infaz biçiminin uygulanmasını sağlamak; hükümlünün yeninden sosyalleştirilmesi ile infaz kurumu içi ile dışındaki yaşamı arasındaki dengenin düzgün biçimde kurulmasını gözeterek kişinin hem toplumdan uzaklaşmamasını hem de salıverilmeden sonraki yaşamında iyi bir vatandaş olmasını sağlamaktır.
16.5.2001 tarih ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu, cezaları infaz için infaz hâkimliğini ihdas etmiş ve böylece cezanın yargı tarafından bireyselleştirilmesi sağlanmak istenmiştir. İnfaz hâkimi, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetler hakkındaki şikâyetleri inceler ve karara bağlar (4675 sayılı İHK m. 1/2). İnfaz hâkimleri askerî ceza infaz kurumları ve tutukevleri bakımından yetkili değildir.
Bu yönüyle ülkemizdeki infaz hâkimliği kurumunun tümüyle hapis cezalarının infazı ile ilgili bir kurum olduğu söylenebilir. Halbuki infaz hâkimliği tüm yaptırımların yani ceza hukukunda yer alan tüm cezalar ile güvenlik tedbirlerinin infazı ile ilgili bir kurum olarak düşünülmelidir. O halde ülkemizdeki infaz hâkimliği kurumunun yukarıdaki amaçları tümüyle yerine getirmekten uzak olduğu söylenmelidir. Gerçekten diğer ülkelerde infaz hâkimliği her hükümlü için kişisel tretman programını belirlemek, hükümlünün kapalı infaz kurumundan açığa geçişine karar vermek, kurum dışında çalıştırılmasına karar vermek, kurum dışına çıkarmaya izin vermek, infaz kurumlarını denetlemek, hükümlülerle bire bir görüşmek, koşullu salıverme hakkında görüş bildirmek, hükümlünün salıverme sonrası yaşama ayak uydurmasına yardımcı olmak gibi görevleri de bulunmaktadır. Ülkemizde bu görevlerden bazılarının denetimli serbestlik içinde düşünüldüğü ve bu konuda denetimli serbestlik kurullarının oluşturulduğu söylenmelidir.

Kuruluşu
İnfaz hâkimlikleri, Adalet Bakanlığınca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, yargı çevresinde ceza infaz kurumu ve tutukevi bulunan ağır ceza mahkemeleri ile coğrafî durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak ilçe asliye ceza mahkemeleri nezdinde kurulur. İnfaz hâkimliğinin yetki alanı, kurulduğu yer ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin yargı çevresi ile sınırlıdır. Gerektiğinde bir yerde birden çok infaz hâkimliği kurulabilir. Bu durumda infaz hâkimlikleri numaralandırılır. İnfaz hâkimlikleri, kuruldukları yer adliye binasında görev yapar.

İnfaz Hâkimliklerinin Görevleri
İnfaz hâkimliklerinin görevleri şunlardır:
1.   Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlan ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.
2.    Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahedeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.
3.    Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.
4.    Ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının kendi yetki alanlarına giren ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki tespitleri ile ilgili olarak düzenleyip intikal ettirdikleri raporları inceleyerek, varsa şikâyet niteliğindeki konular hakkında karar vermek.
5.   Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Görüldüğü üzere İnfaz Hâkimliği kurumu ülkemizde tümüyle bir şikâyet mercii olarak düzenlenmiş olup, kendiliğinden harekete geçme olanağı neredeyse bulunmamaktadır. Halbuki doğru olanı infazın denetiminin tümüyle İnfaz Hâkimliğine verilmesi olmalıydı. Bu çerçevede İnfaz Hâkimi hükümlünün tehlikeliliğini yeniden incelemek, güvenlik tedbirini uygulamak, değiştirmek, gözden geçirmek, hükümlünün haklarına uyulup uyulmadığını denetlemek, şikâyetler üzerine karar vermek, izin vermek, özel infaza karar vermek, mahkumiyetten sonraki akıl hastalıkları için sağlık kurumuna yatırmak gibi kararları verebilmeliydi.

İnfaz Hâkimliğine Şikâyet ve Usulü
Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle infaz hâkimliğine başvurulabilir.
Şikayet Edebilecek Kişiler
Şikâyet yoluna;
•   kendisi ile ilgili olmak kaydıyla hükümlü veya tutuklu ya da
•   eşi,
•   anası, babası,
•   ayırt etme gücüne sahip çocuğu veya kardeşi,
•   müdafii,
•   kanunî temsilcisi veya
•   ceza infaz kurumu ve tutukevi izleme kurulu başvurabilir.

Şikâyet Süresi ve Şekli
Söz konusu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren on beş gün, her halde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir.
Şikâyet kural olarak yazılı yapılır. Bununla birlikte sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve bir sureti başvurana verilir.

Şikâyet Mercii
Şikâyet, dilekçe ile doğrudan doğruya infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet Başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. İnfaz hâkimliği dışında yapılan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir.

Şikâyetin Etkisi
Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkansız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir (m.5/4).

Şikâyetin İncelenmesi
1.   Ön inceleme: Esasa girmeden ret veya ilgili yargı merciine gönderme Ş ikâyet baş vurusu;
•    yukarıdaki sürelerin geçmesinden sonra veya
•   infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir işlem veya faaliyete karşı
•    ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder.
Şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise ilgili yargı merciine gönderir.
2.    Esasın incelenmesi ve karar: Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden inceleme yapar. Gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında re'sen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet Savcısının da yazılı görüşü alınır.
İnfaz hâkimi kararını bir hafta içinde verir. Buna göre infaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.
3.    Kanun yolu: İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
İtiraz, infaz hâkimliğinin kurulduğu yer ağır ceza mahkemesine, ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde (2) numaralı daireye yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz.

 

KAYNAK: www.puuny.com