Ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri kanunilik ilkesidir (TCK.m.2). Bu ilke iki unsur içerir: Yasada açıkça gösterilmeyen bir fiil suç oluşturmaz ve bir suç için ancak yasada belirlenen ceza uygulanabilir. Bu ilkenin çok önemli bazı sonuçları vardır. Bu sonuçlar şu şekilde ifade edilebilir: Birincisi, örf ve âdet kurallarıyla suç ve ceza yaratılamaz; İkincisi, ceza hukukunda kıyas yasaktır; üçüncüsü, ceza yasaları açık ve belirli olmalıdır; dördüncüsü, aleyhte yasalar geriye yürümez.
Ceza hukuku, suçları tanımlayan hukuk alanıdır. Ceza hukuku söz konusu suçlar için öngörülen yaptırımları ve bu yaptırımların nasıl uygulanacağını da gösterir.
Ceza hukukunda yer alan diğer bir ilke “kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi"dir (TCK. m.4). Bu ilkeye göre, suç ve cezaların neler olduğunu herkesin bildiği varsayılır. Dolayısıyla bir suç işleyen kimse, ben bunun suç olduğunu bilmiyordum diyerek cezai sorumluluktan kurtulamaz. Bu noktada kişinin bilmesi gereken, o davranışın hukukun onaylamadığı bir davranış olmasıdır; yoksa cezanın miktarını bilmesi gerekmez.
Cezanın şiddetli bir yaptırım olması ve insan yaşamını önemli ölçüde etkilemesi ceza hukukunda bir başka ilkenin daha kabul edilmesini gerektirmiştir, söz konusu ilke “herkes hüküm giyene kadar masum kabul edilir ilkesi"dir. Bu ilkenin doğal sonucu olarak yargılama sürecinde şüphe sanık lehine yorumlanır. Aslen delil yetersizliğinden beraat de yine bu ilkenin bir sonucudur.
Ceza hukukunun bir diğer ilkesi de “ceza sorumluluğunun şahsiliği"dir (TCK. m.20). Bu ilkeye göre, kimse başkasının fiili dolayısıyla cezalandırılamaz. Dolayısıyla babaya çocuğunun fiili, kocaya karısının fiili dolayısıyla ceza verilemez.
Ceza hukukunda bir başka ilke de “ceza kanunlarının geçmişe etkisi" ile ilgilidir. Bu ilkeye göre, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimse cezalandırılmaz. Böyle bir cezaya hükmolunmuşsa cezanın infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden ortadan kalkar (TCK. m.7).
Son olarak ceza hukukunda “yersellik ilkesi"nin uygulandığından bahsetmek gerekir. Buna göre, Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Bu bağlamda Türkiye topraklarında, Türk Hava Sahası ve Karasularında işlenen suçlara, bunları yabancı uyruklular işlemiş olsa bile Türk Hukuku uygulanacaktır (TCK.m.
Ceza Hukuku ile ilgili olarak daha kapsamlı bilgi edinebilmek için, yararlı bir kaynak olarak Ceza Hukuku Genel Kısım adlı kitabı inceleyebilirsiniz (Nevzat Toroslu, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2010).
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder