27 Ağustos 2015 Perşembe

Hukuk Sözel Yorum Teorisi

Sözel Yorum Teorisi
Sözel (lafzî) yorum teorisinin temel iddiası, hukuk kurallarının metninde yer alan ifadeye sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekliliğidir. Bu teoriye göre bir kuralın anlamını belirlerken sözcüklerin hukuk dilindeki ve gündelik dildeki anlamları, kuralın ifade ediliş tarzı, noktalama işaretleri dikkate alınır. Bunların yanında yine dilsel unsurlar olarak sayılabilecek ve birkaçına aşağıda değineceğimiz mantık kuralları da sözel yorum teorisinde kendine yer bulur. Anlamın belirlenmesinde belirtilen hususlar dışında gerekçeler ve dayanaklar bulunması, bu görüş açısından kabul edilemez.
Sözel yorum teorisinin kural metnine sadık kalınması iddiasının temeli, uygulayıcıların kural metninde açıkça yer almayan hususlara, aşağıdaki örneklerini göreceğimiz iddialarla hukukilik niteliği kazandırmalarını engelleme isteğine dayanır. Zira bu görüşü savunanlar açısından vatandaşların ve uygulayıcıların üzerinde nesnel olarak anlaşabilecekleri tek şey kuralın metnidir. Kural metninin dışındaki unsurlara başvurulması, hukuktan beklenen belirliliği dolayısıyla da hukuk güvenliğini zedeleyecektir.
Kural metninin dil bilgisel açıdan anlam konusunda şüphe ve tereddüte yol açmadığı durumlarda mutlak surette uygulanması, çoğunca diğer yorum teorisi taraftarlarınca da paylaşılır. Ancak sorun, hangi durumların şüphe ve tereddüde yol açtığının kabul edileceği noktasındadır. Çünkü diğer hukuk kurallarından ayrı bir şekilde tek başına ele alındığında anlamı açıkmış gibi görünen bir kural, diğer hukuk kuralları, dava konusu olayların nitelikleri, söz konusu kuralın yapılışı sırasında kuralı yaratanlar tarafından dile getirilen görüşler vb. dikkate alındığında şüpheli hale gelebilir. Üstelik hukuk kuralları durağandır. Yani bir kere koyulduklarında, uzun süre geçerli hukuk kuralları olarak varlıklarını devam ettirirler. Bununla birlikte hayat tarzı, toplumdaki ve hukukçular arasındaki egemen görüşler, değer yargıları hızlı bir şekilde değişir. Ayrıca kuralların konulması sırasında hiç akla gelme-
miş aynı türden ama farklı bir şekilde ele alınmayı gerektiren olaylar ortaya çıkabilir. Sözel yorum teorisi taraftarları, nesnellik adına bütün bu durumların dikkate alınmaması gerektiğini söylerken, diğer yorum teorileri, böyle bir uygulamanın hukukun varlık amacıyla uyuşmadığını, hakimin rolünün salt teknik bir uygulayıcı olmaya indirgediğini söyleyerek eleştirir.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder