Önleme amacı
• Yeniden topluma kazandırma (topluma kazandırma-resosyalizasyon) amacı.
Gerçekten hüküm, infazın “öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak” ifadeleriyle önleme amacını; “hükümlünün; yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak” şeklindeki ifadesiyle de yeniden topluma kazandırmak amacını ortaya koymaktadır.
Bu açıdan infazın özellikle de hapis cezasının infazının amacının, sadece belli bir yerde çekilmesi gereken cezanın sürekliliği için hükümlünün infaz kurumunda muhafaza edilmesi olmadığı anlaşılmaktadır. Hükümlü, büyük olasılıkla, cezanın infazından sonra topluma yeniden döneceğine göre, modern infaz hukukunun gelişim süreci içinde giderek artan bir şekilde, infaz sırasında hükümlünün yeniden toplumun bir üyesi olmasını sağlamak ve suç işlemesini önlemek amacıyla iyileştirilmesi gerekliliği ön plana çıkmıştır.
Aşağıda infazın önleme ve yeniden topluma kazandırma amaçları üzerinde durulacaktır.
Önleme Amacı
Önleme amacı bakımından, cezalandırma geleceğe dönüktür. Zira suç, zaten işlenmiştir. O halde, asıl olan suçlu olup, amaç onu uslandırarak yeniden suç işlemesine engel olmaktır. Ceza, tek başına bir amaç olamaz. Ceza, toplumu oluşturan bireyler üstündeki etkisiyle toplumu (genel önleme), suçlu üstündeki önleme etkisi ile de suçluyu (özel önleme) suç işlemekten alıkoyacaktır.
Genel önleme bakımından cezanın amacı ne misilleme, ne de fail üzerinde etki sağlamaktır. Genel önlemenin amacı, ceza tehdidi ve cezanın infazı yoluyla yasadaki yasakları öğretmek ve onların çiğnenmesini engellemek, men etmektir. Kısacası, genel önleme düşüncesine göre fail, başka suçların işlenmesini engellemek için cezalandırılır. O halde, cezanın kişiler üzerindeki genel önleme etkisi (amacı) iki şekilde gerçekleşir:
• Cezanın kanunda bulunması ve gerektiğinde uygulanması, böylece toplumun hukuk düzenine ve güveninin muhafazası ve artırılması (pozitif genel önleme),
• Cezanın infaz edilerek ileride suç işleyecekler için korkutucu bir etki yapması (negatif genel önleme).
• Buna karşın cezanın, suç işleyen kişinin toplum bakımından zararsız hale getirilmesini amaçlayan etkisine ise özel önleme etkisi denir. Bu itibarla, özel önleme, kişinin işlemiş olduğu fiilin bir haksızlık oluşturduğu konusunda uyarıda bulunmaya yöneliktir. Ceza, suçluyu ıslah etmek suretiyle, bir daha suç işlemesine engel olmalıdır. Cezanın özel önleme amacı da iki şekilde gerçekleşir:
• Faili iyileştirerek topluma yeniden kazandırma (pozitif özel önleme),
• Topluma kazandırılamayan ve/veya üstünde cezanın korkutma etkisinden etkilenmeyen failin, toplum dışına itilmesi ve böylece toplumun failden korunması, toplumun güvenlik altına alınması (negatif özel önleme).
Bu yönüyle özel önleme ile yeniden topluma kazandırma amaçları iç içe geçmiştir.
Ceza ya da güvenlik tedbirinin infaz edilebilmesi için kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunması gerekir. Ceza mahkemesi bir özgürlüğü bağlayıcı cezaya ceza kanunu hükümlerine göre hükmeder. Buna göre bir özgürlüğü bağlayıcı cezaya hükmedilip hükmedilemeyeceğini ve bunun süresinin ne olacağını hukuki menfaatin ihlalinin ağırlığı ve kusurun şekli belirler. Kusurun çerçevesi bu şekilde belirlendikten sonra mahkeme tarafından cezanın belirlenmesi aşamasında da özel önleme içeriği etkili olacaktır. Bu içeriği belirleyen hususlar mahkumiyetin fail için ortaya çıkaracağı sonuçlar, failin özgürlüğünün belli bir süre sınırlandırılmasıyla kamunun korunması ve cezalandırma ile umulan yeniden topluma kazandırma başarısıdır.
Görüldüğü üzere bugün infaz hukukunda cezanın daha çok önleme, önleme amacı içinde de özel önleme amacı öne çıkmıştır: Failin yeniden topluma kazandırılması (pozitif özel önleme) ve toplumun suçtan korunması (negatif özel önleme). Gerçekten infaz hukukunun esaslı amacı failin yeniden suç işlemesini önlemek, hükümlünün gelecekte tekerrürden uzak kalabilmesi yeteneğini sağlamaktır.. Nasıl ceza ve ceza muhakemesi hukuku faili obje olarak değil, hakları ve yükümlülükleri bulunan bir muhakeme süjesi (kişisi) olarak kabul ediyorsa, infaz hukuku da suçluyu sadece suçlu olarak göremez. Onun insan yüzüyle de ilgilenmeli, onu öne çıkaracak kurumlar içermelidir. O halde suçlu ya da hükümlü de hakları ve yükümlülükleri olan bir hukuk süjesidir.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder