4 Aralık 2015 Cuma

Görev Kusuru KavRamı

Görev Kusuru KavRamı

Birinci olasılık, kamu personeli tarafından işlenen görev kusurudur. Görev kusuru, kamu görevlisinin zarar doğurucu tutum ve davranışının görevi sırasında ve göreviyle ilgili biçimde meydana gelmiş olmasıdır. Burada zarar aNonim bir zarar olmayıp, belirli bir kişiye atfedilebilir olan bir zarardır.

Anayasanın ve yasaların ilgili hükümleri, kamu personelinin görevlerini yerine getirirken ortaya çıkan zararlı davranışlarından dolayı idâreye karşı dava açılabileceğini ifâde etmektedir. Fakat Anayasanın 40/2. maddesi, “kişinin, resmi görevliler tarafından vâkî haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgiliye rücû hakkı saklıdır” demektedir. Bir başka deyişle idâre, vatandaşa ödemek zorunda olduğu tazminatla ilgili olarak, zararını kamu görevlisine rücû ederek ödetebilir. Anılan hükümlere göre kusurlu davranışlarından dolayı kusurlu personele idârenin rücû etmesi zorunluluktur. Çünkü bu durumu düzenleyen iki temel hukuk kuralı bulunmaktadır. Bunlardan ilki Anayasanın 129. maddesinin 5. fıkrası, bir diğeri ise yine Anayasanın 40. maddesidir. Anayasanın 129. maddesinin 5. fıkrasına göre, “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücû edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idâre aleyhine açılabilir”. Anayasanın 40. maddesinin 3. fıkrasına göre ise, “kişinin resmi görevliler tarafından vâkî haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan kamu görevlisine rücû hakkı saklıdır”. Burada her iki madde birlikte değerlendirildiğinde bireyin korunması ilkesi ve özel hükmün genel hükme göre öncelikli olması hükmü birlikte değerlendirildiğinde kamu görevlisine rücû edilmesi aslında bir zorunluluktur (Gözler, 2003, s.1066). Ülkemizde kamu görevlisine rücû, adlî yargıda özel hukuk hükümlerine göre cereyan etmektedir.

Anayasanın ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun getirdiği bu sistem, hem kamu personelini hem de onların işlem veya eylemlerinden zarar gören bireyleri koruyan bir sistemdir. Söz konusu düzenlemeler, kamu hizmeti yürütülürken kamu gücünün kullanılmasından kaynaklanan davranışların neden olduğu zararların idâre tarafından ödenmesini benimseyerek, zarara uğrayan kişiyi korumaktadırlar. Diğer taraftan da, memurdan kaynaklanmayan objektif durumdaki hizmet kusurlarından dolayı uğranılan zararların doğrudan doğruya idâre tarafından karşılanacağını benimseyerek kamu personelini korumaktadırlar. Bu düzenlemeler sayesinde, bireyler, karşılarında ödeme gücü bulunan idâreyi bulmakta, kamu personeli ise bireylerin dava açma tehdidinden kısmen de olsa uzaklaşmaktadırlar.

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder