Kolluk faaliyetlerinin konusu, kamu düzenini korumak üzere hak ve özgürlüklere müdahaledir. Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir. Ancak kanunlar da hak ve özgürlüklerin özlerine dokunamazlar; Anayasanın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı sınırlamalar getiremezler. Anayasanın bu ilkesine göre idâre, kişilerin özgürlüklerini kısıtlayacak biçimde, kaynağını yasalardan almayan yaptırım uygulayamaz. Örneğin, cezasını çeken bir kişiye, ülke aleyhine propaganda yapacağı varsayımı ile pasaport verilmemesi, yasada olmayan biçimde seyahat özgürlüğünü kısıtlayacağı için kolluk yetkilerinin hukukilik ilkesi çerçevesinde kullanılmasına aykırı olur.
Hukukilik ilkesi gereğince hukuk kurallarının koyduğu bir zorunluluğun kapsamını kolluk daraltamaz. Aynı ilke gereğince, kolluk yetkisi çerçevesinde yasalarla getirilen bir sınırlamanın veya yasaklamanın kapsamını idâre genişletemez (Yayla, 2009, s.51). Hukuk kuralları idâreye kolluk yetkisini hangi amaçla vermişse, idâre o yetkiyi o amaçlar için ve sınırlı olarak kullanmalıdır.
Anayasanın 13. maddesinin yeni biçimine göre, temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Kolluk yetkilerinin idâreye tanınmasının temel amacı, özgürlükçü ortamın korunmasıdır. İdârî kolluk önlemleri uygulanırken, günümüzün demokratik hukuk devletinin hoşgörüsü de dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, hak ve özgürlüklerin kullanılması esnasında zaman zaman hukuk kurallarının çiğnendiği görülse de bunlar kamu düzeninin o anda daha fazla bozulmasını önlemek için zor kullanılmayabilir. Ancak, kolluk makamları belirledikleri ihlalleri ve faillerini daha sonra bir adlî kolluk takibiyle yargı önüne çıkarılmasını sağlayabilirler.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder