8 Aralık 2015 Salı

İflasın Hukuki Sonuçları

İflasın Hukuki Sonuçları

İflasın açılması borçlu (müflis) ve alacaklılar bakımından çeşitli hukuki sonuçlar doğurur. İflasın müflis bakımından sonuçları kısaca aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
•   İflasın açılmasıyla birlikte, müflisin haczedilebilir tüm mal ve hakları bir masa teşkil eder ve iflas alacaklarının ödenmesine tahsis edilir (İİK m. 184/1). İflas masası, müflisin tüm haczedilebilir mal ve haklarının oluşturduğu bir topluluktur. İflas masasına borçlunun diğer alacaklılar lehine üzerinde rehin/ipotek kurulan malları ile henüz paraya çevrilmemiş tüm hacizli malları da girer.
•   Müflisin iflas masasına giren mal ve hakları üzerindeki tasarrufları, iflas alacaklılarına karşı hükümsüz sayılır (İİK m. 191/1). Bu bağlamda, müflisin iflasın ilanından sonra yaptığı tasarruflarda, kural olarak üçüncü kişilerin iyi niyeti de korunmaz. Örneğin, müflisin borçluları iflasın açılmasından sonra borçlarını müflise ödeyemezler; aksi taktirde borçlarından kurtulamazlar.
•   Daha önce müflis aleyhine başlatılmış olan icra takipleri ve davalar, iflasın açılmasıyla durur. İflas kararının kesinleşmesi halinde ise, müflis aleyhine başlatılmış olan takipler düşer (İİK m.193/1,2); ancak davaların düşmesi gibi bir sonuç doğmaz, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili davaları devam edilip edilmeyeceğine ikinci alacaklılar toplantısında karar verilir (İİK m. 194/1). Belirtmeliyiz ki, iflasın açılması müflisin alacaklı olarak diğer borçlulara karşı başlattığı takipleri durdurmaz; bu takiplere, iflas masasını kanuni temsilcisi olan iflas idaresi tarafından devam edilir.
•   İflasına karar verilen borçlu, iflas tasfiyesi sona erip iflasın kapanmasından sonra dahi müflis sıfatını taşımaya devam eder. Müflis sıfatının ortadan kalkabilmesi için, kural olarak müflisin tüm borçlarını alacaklılarına ödemiş olması gerekir.
İflasın açılmasının alacaklılar bakımından doğurduğu sonuçlar ise aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
•   İflasın açılmasıyla, borçlunun henüz vadesi dolmamış borçları da (rehinle temin edilmiş borçları hariç) iflas masasına karşı kendiliğinden muaccel hale gelir (İİK m. 195). Alacaklı, alacağını iflas masasına yazdırmadıkça, o alacak için zamanaşımı süreleri işlemeye devam eder.
•   İflası açılmasıyla, konusu para olmayan alacaklar da para alacağına dönüşür (İİK m. 198). Zira, iflas tasfiyesi sonunda alacaklılar arasında eşit bir paylaştırma yapılabilmesi için tüm alacakların aynı değer ölçütüne dönüştürülmesi gerekir.
•   İflasın açılması halinde de alacaklara faiz işlemeye devam eder; ancak alacaklar için kanuni faiz oranı uygulanır (İİK m. 196).
•   Geciktirici şarta bağlı alacaklar ve belirsiz vadeli alacaklar iflas masasına kaydettirilebilir; tasfiye sonunda bu alacaklıların payları ayrılır ve bir bankaya yatırılır (İİK m. 197).
•   İflasın açılması, kanunda açıkça öngörülen bazı durumlarda, müflisin taraf olduğu hasılat kirası (6098 sayılı TBK m. 370), vekalet sözleşmesi (6098 sayılı TBK m. 513/I) gibi sözleşmeleri kendiliğinden sona erdirir; açıkça son bulacağı belirtilmeyen sözleşmeler ise kendiliğinden sona ermez, taraflar sözleşmeden doğan borçların ifasını talep edebilirler.
•   İflasın açılmasıyla, müflisin kefil olduğu borçlar, vadesi gelmemiş olsa dahi, alacaklıları tarafından iflas masasına alacak olarak yazdırılabilir (İİK m. 202).

 

KAYNAK: www.puuny.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder