Uygulamada çeşitli nedenlerle merkezî idâre ile ilgili bazı kuruluşlar, taşra teşkilatlarını il sınırlarını aşacak bir biçimde kurmuşlardır. Bunlara merkezî idârenin bölge teşkilatları ya da bölge kuruluşları denmektedir (Gochot, 1962, s.38; Payaslıoğlu, 1966, s.76; Yıldırım, 2000, s.94-98).
285 sayılı KHK ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden bazılarını kapsayan Olağanüstü Hâl Bölge Vâliliği kurulmuştur. Olağanüstü Hâl Bölge Vâliliğinin İçişleri Bakanlığına bağlı olarak çalışacağı öngörülmüştür (285 sayılı KHK’nin 2.
maddesi). Bu hükmü, yetki genişliği ilkesiyle birlikte değerlendirerek şu biçimde yorumlamak idâre hukuku ilkelerine daha uygun olur: Olağanüstü hal, iç güvenlik nedeniyle ilan edildiği için, Olağanüstü Hâl Bölge Vâlisi’nin de başkent teşkilatından sadece iç güvenlikten sorumlu olan İçişleri Bakanlığına bağlanması doğaldır. Dolayısıyla, Olağanüstü Hâl Bölge Vâliliğinin yetkileri, bütün başkent teşkilatı aleyhine değil, sadece İçişleri Bakanlığının yetkileri aleyhine genişleyecektir. Çünkü söz konusu kamusal faaliyet, genel idârî kolluk hizmetidir (Özay, 1996, s.239). Diğer bakanlıkların taşra teşkilatları, zaten il vâlilerine bağlı olarak çalışmaktadır.
Merkezî idârenin taşrada bölge bazında teşkilatlanma biçiminin ikinci türünü, bir veya birden çok ili içine alan ve yetki genişliği esasına dayanmayan bölge müdürlükleri oluşturur. Bölge müdürlükleri, merkezî idârenin başkentteki makamlarına hiyerarşi bağı ile bağlıdırlar (Karaer, 1990, s.612). Bölge müdürlükleri, 3046 sayılı Kanun’a göre kurulmaktadır. Bunun için, ilgili bakanlığın kuruluş kanununda bölgesel örgütlenmenin düzenlenmiş olması gerekmektedir. Bölge örgütlenmesi, Bakanlar Kurulu kararıyla gerçekleştirilebilir.
Anayasa mahallî idarelere özel bir önem vermiş ve bazı düzenlemeler yapmıştır. Anayasanın koymuş olduğu ilkeler ışığında mahallî idarelerin ortak özellikleri şunlardır: Tüzel kişilikleri vardır. Özerk kuruluşlardır. Karar organları seçimle iş başına gelir. Organlarının organlık sıfatını kazanmaları veya kaybetmelerine ilişkin denetim yargı yerlerince yapılır. Görevleri yasa ile belirtilir. Merkezî idârenin, yerel yönetimler üzerinde vesayet yetkisi vardır. Görevleri ile orantılı gelir kaynakları vardır. Bakanlar Kumlunun izni ile aralarında birlikler kurabilirler. Büyük yerleşim merkezleri için yasa ile özel yönetim biçimleri getirilebilir (Anayasa madde 127/III. son cümle).
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder