idârenin zararı tazmin borcunun doğabilmesi için zarar ile idârenin işlem veya eylemi arasında doğrudan doğruya bir neden-sonuç ilişkisinin bulunması gerekliliğini ifâde eden kavRamdır.
fi yİ Zararın doğması, idâreye atfedilen çeşitli nedenlere dayanabilir. Bu nedenlerden bir tane-* sinin zarar doğurucu nitelikte olması, illiyet bağının varlığı için yeterlidir ve idârenin sorumluluğunu gerektirir. Bakınız. Danıştay lO.Dairesi, Esas. 1994/49.34, Karar.1995/5487, Danıştay Dergisi. Sayı.91, s.1173.
Zararla idârenin davranışı arasında illiyet bağının bulunmaması, zararın idâreye yüklenmesini önler. Zararla idârenin eylem veya işlemi arasında illiyet bağı bulunması için ise, doğrudan doğruya bir ilişkinin bulunması gerekli olup, dolaylı bir ilişki bu illiyet bağını kurmaz (Evren, 2010, s.264).
Genel olarak idârenin meydana gelmiş olan bir zarardan dolayı sorumlu tutulabilmesi için idâreye atfedilen davranış ile zarar arasında bir nedensellik bağının bulunması şart koşulmuştur. Bunun tespitinin hâkimler tarafından yapılması çoğu zaman mümkün olmamakta, bu yüzden de genelde bilirkişilere başvurulmaktadır (Günday, 2003, s.348).
Ancak daha önce açıklandığı üzere ve istisna olarak, idârenin idâre hukuku hükümlerine göre objektif sorumluluğuna gidilen durumlardan sosyal risk ilkesinin uygulandığı durumlarda idârî faaliyetle zarar arasında nedensellik bağı aranmaz (Kalabalık, 2009, s.213).
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder