Zarar, bir kimsenin malvarlığında veya kişilik varlığında kendi iradesi veya rızası dışında ortaya çıkan eksilmedir. Zarar maddî olabileceği gibi, manevi de olabilir. Maddî zararlar parayla ölçülebilen zararlardır. Manevi zararlar ise, esas itibariyle parayla ölçülemeyen kişilik varlığındaki irade dışı eksilmedir. Bir başka deyişle manevi zarar, kişinin onuruna, vücut bütünlüğüne veya yakınlarına yapılan saldırılar nedeniyle duyulan bedensel veya ruhsal acı ve üzüntülerdir.
Zarar, idârenin sorumluluğunun ve dolayısıyla tazminat borcunun en önemli öğesini oluşturur. Zarar yoksa idârenin mâlî sorumluluğu da yoktur. İdârenin mâlî sorumluluğuna gidilebilmesi için, idâreye atfedilen faaliyetlerin sonucunda maddî veya manevi bir zararın doğmuş olması gerekir.
İdârenin sözleşmelerinden, idârî işlemlerden, idârî eylemlerden, fiili yol uygulamalarından, sebepsiz zenginleşmelerden veya idâre ile ilişkilendirilebilecek herhangi bir tutum ve davranışlardan doğan zararların; idâre tarafından tazmin edilebilmesi için, söz konusu zararın bir takım şartları taşıması gerekir. Bunlar:
• Zarar, gerçek ve kesin olmalıdır (Ersöz, 2012, s.49). Tazmin borcunun doğabilmesi için zarar mevcut olmalıdır. Bununla birlikte mağdur olan kişi mevcut zararını değil, ileride doğması muhtemel olan zararlarının karşılanmasını da talep edebilecektir. Burada önemli olan husus zararın gelecekte, ihtimâl olarak değil, kesinlikle ortaya çıkacak olmasıdır. Örneğin devlet hastanesinin fiili sonucu bir çocuk sakat doğmuş ise, bu sakatlık henüz o çocuğa
zarar vermese de ileride zarar vermesi ihtimalî kesin olduğundan bunun için tazminat talep edilebilir (Gözler, 2003, s.1180).
• Zararın özel olması gerekir. Bir başka deyişle, zarar belli kişileri etkilemelidir. Herkesi içine alan bir külfetten dolayı, idâreyi sorumlu tutabilmek mümkün değildir. Ancak idârenin genel bir düzenlemesinden dolayı bazı durumlarda özel nitelikli zararlar doğabilir. Bu durumda da idârenin mâlî sorumluluğu ortaya çıkar.
• Zarar, meşru bir menfaat ya da hakka yönelik olmalıdır. Meşru bir menfaate yönelik olmayan zararlardan idârenin mâlî açıdan sorumlu olması düşünülemez. Örneğin, yol yapım çalışması esnasında dinamit patlatılması sonucunda kopan kaya parçalarının etraftaki ekili tarım ürünlerine zarar vermesi durumunda idâre kural olarak mâlî açıdan sorumludur. Ancak ekili arazideki ürünler, yasaklanmış ürün olmamalıdır. Eğer örnekteki ekili arazide kaçak Hint keneviri zarar görmüşse, burada idârenin mâlî sorumluğundan söz edilemez. Hazine arazisine gecekondu yapmış kişinin, gecekondusunun idâre tarafından yıkılması sonucu uğranılan zararlar da kişinin meşru zararları olmadığı için idârenin mâlî sorumluluğuna gidilemeyecektir.
• Zarar, maddî ya da manevi nitelikte olabilir. Maddî zarar, bir kişinin malvar-lığındaki kendi iradesi dışında meydana gelen azalmadır. Manevi zarar ise, kişinin kişilik haklarına, kendi iradesi dışında meydana gelen müdahalelerden kaynaklanan zararlardır. Manevi zararlara “tinsel zararlar” da denmektedir. Manevi zararlar kendi içinde, “maddî etkileri olan manevi zararlar” ve “maddî etkileri olmayan manevi zararlar” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kişinin fiziki yapısına verilen zararlar birinci kümeye, inancına aykırı bir şeyi yapmaya zorlanması ikinci kümeye girmektedir.
• Zarar, parayla takdir edilebilen bir zarar olmalıdır (Gözler, 2003, s.1176-1190). Eğer zarar parayla ölçülebilen nitelikte bir zarar değilse, idârenin sorumluluğuna gitmek imkânsız denecek kadar zordur. Özellikle idâre hukuku kapsamındaki idârenin mâlî sorumluluğunda bu durum kendisini daha belirgin biçimde göstermektedir.
• Zarar, aNormal olmalıdır. Ancak, zararın aNormal olması şartı sadece idârenin kusursuz sorumluluğunun söz konusu olduğu durumlarda aranır. Önemsiz zararlar açısından kusursuz sorumluluğa hükmedilmez. Ancak, zararın aNormal olması şartının çok kesin bir kavRam olduğu söylenemez. Bu nedenle, kusursuz sorumluluğun söz konusu olduğu somut olaylarda mahkemenin zararın ağır olup olmadığını takdir etmesi gerekmektedir (Gözler, 2003, s.1318).
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder