Hukuk dâhil tüm toplumsal davranış kuralları normatif olmak, insan davranışını konu almak, yetkili devlet organında görevli insanların iradeleri ürünü kurallar olmak, yaptırıma (müeyyideye) bağlanmış olmak özelliklerini taşırlar .
Normatif Olmak
Bir toplumsal davranış kuralının normatif olması demek, bir davranış "modeli" önermesi, bir davranış ilkesi içermesi demektir. Tüm toplumsal davranış kuralları insan davranışına ilişkindir. Bir başka deyişle, bu kurallar insanilik niteliği taşırlar, toplumsal hayatın, dolayısıyla insanın -zorunlu- toplumsallığının gereğidirler. Bu nitelik, "norm"u zorunlu kılar. Zira normlar insan davranışları için deyim yerinde ise, birer "öngörülmüş" yönlendiricidir. İnsan davranışının öngörülen normlara göre gerçekleşmesi sayesinde bir toplum düzeninin kurulması ve korunması amaçlanır. Bir başka deyişle; normatiftik (norm içermek, normların varlığı) insanların sosyal gruplar, topluluk ve toplumlar halinde yaşamalarını mümkün kılar.
Bir model önerme ya da bir ilke içerme bağlamında normatiftik karşımıza bir emir, bir yasak, bir izin, bir imkân ya da yetki olarak çıkar; kimi zaman bir engel, bir ceza ya da ödül içerebilir.
Açıktır ki; bu kurallar anılan içerikle toplumsal dirlik ve düzenin sağlanması için, aynı zamanda olması gerekeni de gösterirler. İşte bir emir, bir yasak içererek olması gerekeni belirtmek; toplumsal davranış kurallarının normatif karakterini gösterir. "Böyle bir emir ve yasak koymayan işlemler, normatiftik unsurundan mahrumdurlar, bir "kural" olamazlar".
İnsan Davranışını Konu Almak
Toplumsal davranış kurallarının içerdiği emir, yasak, izin, imkân ya da yetki insan davranışına ilişkindir. Kuşkusuz, insan dışındaki bazı canlılarda, örneğin bazı hayvan topluluklarında da toplu halde yaşamak esastır. Hayvanlar âleminde de bir dizi kural bulunur. Bu kuralları hiçbir şekilde insanlar âlemi için söz konusu ettiğimiz toplumsal davranış kuralları ile karşılaştıramayız.
Bazı toplumsal davranışı düzenleme ve toplum düzenini sağlama amaçlı kurallar, bir insanın bizzat kendi davranışına ilişkin olmayabilir. Bu kurallar, görünüşte bir insanın gözetim, denetim veya talimat verme yetkisindeki bir başka varlığa ilişkin olabilir. Bu varlık, örneğin sahip olunan bir hayvan dahi olabilir. Bu durumda bile, hayvanın verdiği zarardan sahibi sorumludur. Zira hukuk kuralı aslında hayvanın davranışına değil, hayvan sahibinin gözetim, denetim gibi sorumluluklarına ilişkindir. Bir kişinin, örneğin aynı konutu paylaştığı bir kişinin (örneğin çocuğunun), yanında çalıştırdığı (istihdam ettiği) bir kişinin davranışlarına ilişkin olabilir. Burada kuralın muhatap olduğu kişinin (ebeveyn, işveren) kusursuz olması dahi onun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu örneklerin ortaya koyduğu gibi, toplumsal davranış kuralı, her durumda insanı esas alır.
Kişisel Olmayan Bir Güç Tarafından Konulmuş Olmak
Toplumsal davranış kurallarının içeriğini oluşturan emirler, yasaklar, izinler, yetkiler, zamanımızda çok büyük ölçüde insan iradesine dayalıdır. Ne var ki, burada emir, yasak ya da iznin insan iradesine dayanarak bir toplumsal davranış kalıbı haline getirilmesi, örneğin bir yasa haline getirilmesi ile yasanın özünü birbirinden ayırabilmek gerekir. İleride yeniden döneceğimiz bu hususa şimdilik şu örneği verebiliriz: Lâik olmayan bir hukuk düzeninde toplumsal davranışı düzenleyen kural anlamında bir yasanın içeriğinin oluşturucusunun insan ya da beşeri bir irade değil, Tanrı olduğu inancı hâkim olabilir. Anılan türden bir yasanın koyucusu, yani onu bir toplumsal davranış kuralı olarak kabul eden/ettiren irade dahi, bir devlet gücü niteliğinde de olsa, insan iradesidir. Görgü kuralı olsun, ahlâk kuralı olsun, örf ve âdet kuralı yahut din kuralı veya hukuk kuralı olsun her toplumsal davranış kuralı irdelendiğinde kişisel olmayan bir güç tarafından konulmuş olduğu anlaşılır.
Yaptırıma Bağlanmış Olmak
Tüm toplumsal davranış kuralları çok farklı niteliklerde de olsa yaptırımı olan kurallardır. Yaptırım, bir toplumsal davranış kuralının ihlal edilmesi halinde, ihlal edenin karşılaşacağı tepkidir. Bu bakımdan her kural bir yaptırım içerir.
Kuşkusuz her bir toplumsal davranış kuralı kategorisinin yaptırımı diğerinden farklıdır. Örneğin, bir ahlâk kuralını çiğneyenin karşılaşacağı tepki (uğratılacağı yaptırım) ile görgü kuralını çiğneyenin karşılaşacağı tepki arasında fark vardır. Bir toplumsal davranış kuralına (örneğin din kuralına), karşı davranmanın yol açacağı yaptırım, davranışın gerçekleştiği toplumsal yapıya (örneğin köy / metropol, muhafazakar yapı / modern yapı gibi) göre değişebilir. Her ne olursa olsun, yaptırımı olmayan bir toplumsal davranış kuralı yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder