Uluslararası hukukun “hukuk" olma niteliği; milletlerarası üstün bir otoritenin mevcut olmaması, milletlerarası düzeyde, millî düzeydekine benzer bir yasama veya yargı organının bulunmaması ve uygulamada bu hukuk alanında sistemli bir yaptırım düzeninin eksikliği gibi gerekçelerle geçmişte sorgulanmış olmakla birlikte, günümüzde bu hukuk alanı kendine özgü kavram, ilke ve yöntemleriyle kamu hukuku içerinde alt-alan olarak kabul edilmektedir.
Uluslararası hukuk, devletlerin birbirleriyle ve diğer devletler hukuku süjeleriyle olan İlişkilerini düzenleyen hukuk alanıdır.
Uluslararası hukuk ile ilgili değişik bilgilere Birleşmiş Milletlerin websitesinden (http://www.un.orgl ulaşabilirsiniz.
Uluslararası hukukun inceleme alanlarının başında uluslararası hukukun kaynakları gelmektedir. Buna göre, uluslararası hukukunun kaynakları arasında uluslararası andlaşmalar başta gelir. Uluslararası hukuk kişileri arasında yapılan ve uluslararası hukuk çerçevesinde sonuçlar doğurmaya yönelik olarak yapılan bu andlaşmalar tarafların irade uyuşması neticesinde ortaya çıkar. Uluslararası antlaşmalar ikili veya çok taraflı olabilir. Uluslararası antlaşmaların iç hukuktaki etkisi çeşitli hukuk sistemlerinde farklı biçimde karşımıza çıkar. Bu bağlamda iki modelden söz edilebilir: “düalist (ikici) model” ve “monist (tekçi) model” Düalist modelde, uluslararası hukuk ile iç hukukun ayrı hukuk sistemleri olduğu, monist modelde ise, uluslararası hukuk ile iç hukukun aynı hukuk sistemi içerisinde yer aldığı kabul edilir. Monist modelde uluslararası antlaşmalar; yasa düzeyinde, yasaların üzerinde, anayasa düzeyinde, hatta bazı sistemlerde anayasanın üzerinde olabilir. Türkiye Cumhuriyeti hukuk sisteminde, uluslararası andlaşmalar kural olarak yasa hükmündedir (Anayasa, m. 90). Bununla birlikte, usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası andlaşmalar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Türkiye Cumhuriyeti hukuk sisteminde, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalar-la yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda ise uluslararası andlaşma hükümleri esas alınır.
Anayasa'ya göre, uluslararası antlaşmalar kural olarak kanun hükmündedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar hakkında Anayasa'ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
Uluslararası hukukun asli kaynakları; uluslararası örf ve adet ile iyiniyet ilkesi gibi genel hukuk ilkeleri ve iyi komşuluk ilişkileri gibi uluslararası hukuka özgü genel ilkelerdir. Uluslararası hukukun yardımcı kaynakları ise yargısal kararlar (içtihat) ve doktrin (öğreti) olarak karşımıza çıkar.
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi devletler ve uluslararası örgütler uluslararası hukukun kişileridir. Devlet; ülke, insan topluluğu ve egemenlik unsurlarından oluşur. Bu bağlamda, devletin çeşitli boyutları uluslararası hukukun inceleme alanına dahildir. İncelenen konular arasında; ülkenin sınırlarının belirlenmesi, halkların geleceklerini tayin etme hakkı, devletin egemenlik yetkileri, egemenliğin korunması, devletlerin ve hükümetlerin tanınması gibi konular sayılabilir. Uluslararası örgütler ise esas olarak bir kurucu andlaşmaya dayanan ve hukuki kişiliğe sahip örgütlenmelerdir. Birleşmiş Milletler Örgütü ve benzeri uluslararası örgütlere ilişkin meseleler uluslararası hukuk alanında ağırlıklı bir yer tutar.
Uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkiler uluslararası hukuk alanı içinde karşımıza çıkan bir diğer büyük başlık olarak anılabilir. Bu bağlamda diplomatik ilişkiler, diplomasi örgütü, diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıklar, konsolosluk ilişkileri ve konsolosluk ayrıcalık ve bağışıklıkları inceleme konusudur. Uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkiler bağlamında, devletlerin uluslararası sorumluluğunun içeriği ve şartları, kuvvete başvurma yasağı, bu yasağın sınırları ve istisnaları, silahlı çatışma kuralları ve savaş esirlerinin, yaralıların ve sivillerin korunmasına yönelik insancıl hukuk kuralları önem kazanır. Nihayetinde, uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkiler çerçevesinde doğabilecek uluslararası uyuşmazlıkların çözümü de uluslararası hukukun ilgi alanı içerisindedir.
Uluslararası hukuk kişileri arasında söz konusu olabilecek ilişkilere üç örnek veriniz.
Son olarak; deniz, göl, kanal ve akarsuların ve hava ve uzayın uluslararası statüsü de uluslararası hukuk alanı içerisinde ayrıca İncelenmektedir.
Yasama organı, yürütme organı ve yargı organı açısından hukuk sistemindeki en üstün yasa Anayasa’dır.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder