Hizmet kusurunun özellikleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir (Ersöz, 2012, s.42-45):
• Hizmet kusuru, nesnel ve aNonimdir. Yani hizmet kusuru, belli bir iradenin kişisel eksikliklerinden ziyade, ifâ edilen idârî faaliyetin yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Yeterlilik somut olayın şartlarına, tekNolojik düzeye vb. ölçütlere göre belirlenir (Duran, 1974, s.33). Nitekim Danıştay vermiş olduğu bir kararında, “idârenin kamu hizmetlerini gereği gibi ifâ etmek yanında, hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğunu, kamu idârelerinin bu yükümlülüğü yerine getirmemek suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi ve bu yüzden zarar verilmiş olması hâlinde idâreye meydana gelen zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği... davalı idârenin karayolunu geçirdiği yerin heyelan bölgesi olduğunu bilerek bu yolu hizmete açtığı; açılışından itibaren karayolunun alt kısmında taşınmazları bulunan ilgililerce sürekli olarak davalı idâreye yapılan uyarılarda heyelan tehlikesinin olabileceğinin bildirildiği, dava konusu olaydan önce üç yılı aşkın bir süreden beri kitle hareketlerinin başladığı, ancak yolun yeterli önlem alınıp, yol güvenliği sağlanmadan trafiğe açık tutulduğunun anlaşıldığı, aynı güzergâhta daha az riskli ancak heyelan bölgesi olması nedeniyle olağan teknik olanaklardan farklı bir özellikte yol yapımının maliyet unsuru nedeniyle gerçekleştirilememiş olması idâreyi sorumlu tutmayı gerektirir’’ denilmiştir.
Hizmet kusuru, genel ve asli sorumluluk türüdür. İdâri sorumluluk esasları içinde, hizmet kusuru öncelikli ve genel bir sorumluluk türüdür. Yani hizmet kusuru ile bir başka kusur türü birleştiği zaman öncelikli olarak hizmet kusuru kurallarına başvurulması gerekir (Yayla, 2009, s.363-364). Çünkü, Anayasanın 129. maddesinin 5. fıkrası, bu doğal sonucu ortaya çıkartabilmektedir.
KAYNAK: www.puuny.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder